Gölgelerin içinde dolaşan paralar, şüpheli transferler ve akla zarar boyutlara ulaşan işlemler... CHP'li Mahmut Övür tam da bu karanlık dehlizleri aydınlatan bir soru önergesiyle çıkageldi. Meclis'in arka koridorlarında fısıltıyla konuşulanları resmi kayıtlara geçirdi adeta.
Öyle ki, Binsat Holding'in çeşitli döviz bürolarıyla yaptığı işlemlerin boyutu insanın aklını başından alıyor. Tam 1.5 milyar lira! Bu rakamı duyunca insan ister istemez 'Acaba yanlış mı duydum?' diye düşünüyor. Ama hayır, gerçek bu.
Şüpheler Büyüyor: Sistemli Bir Operasyon Mu?
Övür'ün ortaya koyduğu belgeler, adeta bir finansal gerilim filminin senaryosunu andırıyor. Binsat Holding'in 15 farklı döviz bürosuyla yaptığı işlemlerde kara para aklamaya yönelik ciddi şüpheler var. Üstelik bu işlemler o kadar sistemli görünüyor ki, rastgele olmadığı açık.
Peki ya döviz büroları? Onların bu devasa işlemler karşısındaki tutumu da oldukça manidar. Normalde bu büyüklükteki işlemler için gerekli olan 'Şüpheli İşlem Bildirimi'ni bir türlü yapmamışlar. Tesadüf mü? Bana kalırsa hayır.
MASA Takibi ve Çarpıcı Detaylar
MASA'nın (Merkezi Araştırma Sistemi) verileri ise durumun vahametini gözler önüne seriyor. Binsat Holding'in bu döviz bürolarıyla yaptığı işlemlerde tam 1.5 milyar liralık transfer söz konusu. Bu rakam, küçük bir ülkenin bütçesine denk diyebilirim.
Övür'ün bu konuda sorduğu sorular ise oldukça kritik:
- Binsat Holding'in bu devasa işlemleri hangi amaçla yapıldı?
- Döviz büroları neden şüpheli işlem bildiriminde bulunmadı?
- MASA verileri ne tür bir organizasyonun izlerini taşıyor?
- Bu işlemlerin kara para aklama ile bağlantısı var mı?
Aslında bu soruların hepsi tek bir gerçeğe işaret ediyor: Türkiye'nin finansal sisteminde ciddi bir denetim zaafiyeti var. Ya da daha kötüsü, kasıtlı bir göz yumma...
Finansal Sistemde Karanlık Bir Labirent
Övür'ün bu çıkışı, sadece bir holding ve döviz büroları arasındaki işlemlerden ibaret değil. Aslında bu, Türkiye'nin finansal sistemindeki daha büyük bir sorunun buzdağının görünen kısmı. Kara para aklama mekanizmalarının ne kadar sofistike hale geldiğini gösteriyor.
Düşünsenize, 1.5 milyar lira neredeyse görünmez bir el tarafından hareket ettiriliyor. Bu işin içinde olanlar, sistemin açıklarını nasıl da ustalıkla kullanmışlar. Ama artık perde aralanıyor ve gerçekler bir bir ortaya çıkıyor.
Övür'ün bu hamlesi, sadece bir soru önergesinden çok daha fazlası aslında. Adeta finans dünyasının karanlık dehlizlerine atılmış bir meydan okuma. Bakalım bu meydan okuma, hangi kapıları aralayacak?