İstanbul'da adalet mekanizması işliyor - hem de nasıl! Eski Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in davasıyla ilgili beklenen mütalaa nihayet açıklandı. Savcılık, eski belediye başkanı hakkında tam 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası istiyor. Durum ciddi, hem de çok ciddi.
Olayın merkezinde 2015 yılında yapılan bir ihale var. İddialara göre Özer, belediyenin temizlik işleri ihalesinde usulsüzlük yapmış. Savcılık iddianamesinde, "görevini kötüye kullanma" ve "ihaleye fesat karıştırma" suçlamalarını öne çıkarıyor. Bu suçlamalar hafife alınacak cinsten değil, biliyorsunuz.
Mütalaada Neler Var?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan mütalaada somut talepler sıralanmış:
- Görevini kötüye kullanma suçundan 4 yıla kadar hapis
- İhaleye fesat karıştırma suçundan 3 yıl 6 aya kadar hapis
- Toplamda 7 yıl 6 aya varan hapis cezası talebi
Bu rakamlar az buz değil. Bir zamanların belediye başkanı için hayatının geri kalanını etkileyebilecek nitelikte. Mahkeme süreci devam ederken, savcılığın bu talepleri nasıl karşılanacak merak konusu.
Davada Kimler Var?
Aslında bu dava sadece Ahmet Özer'le sınırlı değil. Davada toplam 8 sanık var ve hepsi için farklı cezalar talep ediliyor. Savcılık, diğer sanıklar hakkında da 2 yıldan 6 yıla kadar değişen hapis cezaları istemiş. Yani bu, tek kişilik bir operasyon değil; daha geniş kapsamlı bir soruşturmanın parçası.
Öyle ki - mütalaada belirtildiğine göre - tüm sanıkların "cezalarında artırım yapılması" da talep ediliyor. Bu da savcılığın elindeki delillerin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor gibi.
Peki Ya Savunma?
Ahmet Özer ve diğer sanıklar tabii ki suskun değil. Kendileri savunmalarını yapmışlar ve - tahmin edebileceğiniz gibi - suçlamaları kabul etmiyorlar. "Beraat" talebinde bulunuyorlar. Fakat savcılığın bu kadar somut ve ağır taleplerde bulunması, işlerinin hiç de kolay olmayacağını gösteriyor.
Mahkeme heyeti şimdi mütalaayı değerlendirecek. Son kararı onlar verecek. Unutmayalım ki mütalaa sadece bir talep; nihai karar mahkemenin. Fakat şu da var: Savcılığın bu denli ağır cezalar talep etmesi, elinde güçlü deliller olduğuna işaret ediyor olabilir.
Bu davayı takip etmeye devam edeceğiz. Sonuçta eski bir belediye başkanının yargılandığı, kamuoyunu ilgilendiren önemli bir dava. Hem yerel yönetimlerde şeffaflık hem de hesap verebilirlik açısından sonucu merakla bekliyoruz. Sizce mahkeme nasıl karar verecek?
