
Günlerdir konuşulan o iddialar, sonunda somut delillerle desteklendi. Fatih Keleş'in cantacısıyla ilgili ortaya çıkan baz kayıtları ve PTS verileri, skandalın boyutlarını gözler önüne serdi. 'Rüşveti ona verdim' diyen ismin kim olduğu artık netleşti.
Ortak baz kayıtları, şüpheli görüşmelerin izini sürüyor. PTS verileri ise -her zamanki gibi- konuşulanların 'tesadüf' olmadığını kanıtlıyor. İşin ilginç yanı, bu kayıtların nasıl sızdırıldığı değil; neden bu kadar geç ortaya çıktığı!
Telefon Konuşmaları Her Şeyi Anlatıyor
Dinleme kayıtlarında geçen diyaloglar, olayın vahametini gösteriyor. Bir tarafta 'halledildi' denilen işler, diğer tarafta 'karşılığında alınanlar'... Kimin neyi, kime verdiği artık belgelerle sabit.
Şimdi herkesin aklındaki soru: Bu kayıtlar mahkemede ne kadar etkili olacak? Yoksa -her zamanki gibi- 'teknik ayrıntılar' yüzünden mi kaybolup gidecek?
İşte Çarpıcı Detaylar
- Ortak baz istasyonundan yapılan aramaların sıklığı dikkat çekici
- PTS verilerinde 'tesadüfi' denemeyecek zamanlamalar var
- Cantacının hareketleri, iddiaları doğrular nitelikte
Bu arada, 'benim haberim yoktu' diyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Peki ya gerçekten bilmeyenler? Onlar da mı bu oyunun bir parçası yoksa sadece piyon mu?
Olayın bir başka boyutu da şu: Artık herkes biliyor ama kimse konuşmuyor. Ya da konuşanların sesi, gerekli yerlere ulaşmıyor. Ne diyelim, 'kulakların pasını silmek' için daha ne bekliyoruz?