Kartal'da esen rüzgar sadece mevsimsel değil, anlaşılan. Belediye koridorlarında dolaşan dedikodular, fısıltılar ve -daha da önemlisi- resmi kayıtlar, bu ilçede işlerin hiç de normal şekilde yürümediğini gözler önüne seriyor.
Kimin nerede, nasıl işe girdiğini sorduğunuzda aldığınız cevaplar oldukça manidar. "Torpil mi? Yok canım, öyle şey mi olur?" diyenlerin sayısı az değil ama işin aslını bilenlerin anlattıkları bambaşka bir hikaye.
Akrabalar, Eşler, Yakınlar: Bir İstihdam Çıkmazı
Belediyenin farklı birimlerinde çalışan personelin birbiriyle olan akrabalık bağları, adeta bir aile şirketini andırıyor. Dayı-yeğen, enişte-baldız, kayınço-görümce derken, bu ilişkiler ağı öyle karmaşık hale gelmiş ki, iş tanımları bir yana, aile bağları ön plana çıkmış durumda.
Peki bu durum belediyenin işleyişini nasıl etkiliyor? Aslında her şey ortada: Liyakatın yerini tanıdığın tanıdığı alınca, hizmet kalitesi de ister istemez düşüyor. Vatandaşın işi mi var? "Tanıdık bulsana" cevabıyla karşılaşmak işten bile değil.
Vatandaşın Tepkisi Büyüyor
Mahalle kahvelerinde, market kuyruklarında, dolmuş duraklarında konuşulanlar hep aynı: "Adam yerine konmayan vatandaşın hali ne olacak?" Diyenler haklı aslında. Çünkü liyakat sisteminin çöktüğü yerde, hizmet de çöküyor.
Bir vatandaşın dediği gibi: "Benim çocuğum üniversite bitirdi, iş bulamıyor. Ama belediyede torpili olan lise mezunu bile müdür olmuş. Bu nasıl iş?"
- İşe alımlarda objektif kriterlerin arka plana atılması
- Yakın akraba ve tanıdıkların öncelikli olarak değerlendirilmesi
- Liyakat sahibi adayların göz ardı edilmesi
- Belediye hizmetlerinde kalite düşüşü
Durum o kadar vahim ki, bazı belediye çalışanları bile bu durumdan rahatsız. "İş yapmak isteyenin önü kesiliyor, torpilli olan kayırılıyor" diye dert yananların sayısı hiç de az değil.
Peki Çözüm Ne?
Aslında çözüm basit: Şeffaflık ve hesap verebilirlik. Ama bunu sağlamak o kadar da kolay değil maalesef. Çünkü sistem oturmuş, yollar biliniyor, yöntemler geliştirilmiş.
Uzmanların görüşü net: "Yerel yönetimlerde liyakat sisteminin oturtulması şart. Aksi takdirde vatandaşın belediyeye olan güveni iyice sarsılır." Haklılar da. Zaten sarsıntı başlamış bile.
Kartal'da yaşananlar aslında sadece bir belediyenin değil, tüm yerel yönetim sistemimizin aynası. Aynayı temizlemekse hepimizin elinde. Yeter ki görmek isteyelim.