İmamoğlu'nun 'Hedef Gösterme' İddiası İlk Kez Mahkeme Karşısında: Bilirkişi Raporu Kıskacında
İmamoğlu Bilirkişi Davası'nda İlk Duruşma Tamamlandı

Sandalyede oturuyordu, elleri masanın üzerinde. O an herkes nefesini tutmuş bekliyordu adeta. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun bilirkişi hakkındaki sözleri, nihayet mahkeme salonunun soğuk duvarları arasında yankılandı.

Ve işte o beklenen an geldi çattı. Savcılık iddianamesi, İmamoğlu'nun bilirkişi heyetini "hedef göstermekle" suçluyordu. Peki ama nasıl? Belediye başkanı, söz konusu açıklamalarında gerçekten de bir suç işlemiş miydi, yoksa bu siyasi bir linç girişimi miydi?

Savunma: 'Siyasi Perseküsyon' İddiası

İmamoğlu'nun avukatları duruşmada oldukça sert bir dil kullandı. "Bu dava" diyorlardı, "siyasi muhalefeti susturma amacı taşıyan bir perseküsyon örneğinden başka bir şey değil." Savunma ekibi, müvekkillerinin ifadelerinin basit bir eleştiri sınırları içinde kaldığını ısrarla vurguladı.

Ortada teknik bir rapor vardı - İstanbul'daki deprem riskiyle ilgili. İmamoğlu bu raporu eleştirmişti. Ama savcılığa göre bu eleştiri, "hedef gösterme" sınırlarını aşmıştı. İşin ilginç yanı, bilirkişi heyetinde yer alan isimlerden bazıları daha önce AK Parti'li belediyelerle de çalışmıştı. Tesadüf mü? Belki de değil.

İddianamede Neler Var?

Savcılık iddianamesi oldukça spesifik ifadelere yer veriyor. İmamoğlu'nun "aman dikkat edin" uyarısından, "raporun siyasi motivasyonlu olduğu" yönündeki tespitlerine kadar bir dizi söz suç unsuru olarak değerlendirilmiş. Tabii ki savunma tam tersini iddia ediyor: "Bu ifadeler, bir belediye başkanının görev sorumluluğu çerçevesinde yaptığı meşru eleştirilerdir."

Mahkeme heyeti ise -ne yapardınız ki siz olsanız- oldukça dikkatli davranıyor. Her iki tarafı da dinliyor, sorular soruyor, detayları anlamaya çalışıyor. Sonuçta ortada sadece bir siyasi tartışma değil, aynı zamanda hukuki bir süreç var.

Sonraki Durak: Karar

İlk duruşma sona erdi ama asıl merak edilen bundan sonra ne olacağı. Mahkeme, bilirkişi raporunun kendisini incelemeye karar verdi. Yani deprem riski raporu şimdi yargının masasında. İronik değil mi? Bir rapor ki başka bir raporun konusu oldu.

Önümüzdeki duruşma tarihi belirlendi. O zamana kadar taraflar savunmalarını güçlendirecek, belki yeni deliller sunacak. İmamoğlu'nun avukatları, müvekkillerinin ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiğini ispatlamaya çalışacak. Savcılık ise "hedef gösterme" suçunun unsurlarının oluştuğunu göstermek için uğraşacak.

Bu dava sadece bir belediye başkanının yargılanması değil aslında. Türkiye'de siyasi eleştirinin sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiğine dair önemli bir test. Sonuç hepimiz için yol gösterici olacak.