İmamoğlu'nun Beylikdüzü Dönemine Açılan Dava: Mahkemeden Beklenen Karar Çıktı!
İmamoğlu Davası: Mahkemeden Beklenen Karar Açıklandı

Yıllar sonra gelen bir yargı kararı daha - hem de tam da siyasetin en hararetli günlerinde. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine ait o iddialar, nihayet yargı sürecini tamamladı.

Hatırlayalım mı? 2014-2019 yılları arasında... Tam da belediyecilik faaliyetlerinin en yoğun olduğu dönemde, bir ihale sürecine ilişkin 'fesat' iddiaları ortaya atılmıştı. Medyada yer yerinden oynamış, siyasi rakipler adeta bayram etmişti. Peki ya gerçek?

Yargı Yolculuğu Nihayet Bitti

Davayı takip edenler bilir - süreç oldukça uzun ve karmaşıktı. Deliller, tanık ifadeleri, bilirkişi raporları derken dosya kabarmış, adeta bir roman kalınlığına ulaşmıştı. Her iki taraf da iddialarını sonuna kadar savunmuş, mahkeme salonları zaman zaman gerilimli anlara sahne olmuştu.

Ve nihayet... Beklenen an geldi. Mahkeme heyeti, tüm bu süreci değerlendirdi ve o kritik kararı açıkladı. Kararın içeriği ise birçokları için sürpriz olmadı diyebiliriz.

Peki Ne Oldu Da Bu Sonuç Çıktı?

Aslında işin özü şu: Yargı, iddiaların ispatlanamadığına kanaat getirdi. Dosyadaki delillerin yetersiz olduğu, suç unsuru oluşturan bir durumun ortaya çıkmadığı görüldü. Yani hukuk dilindeki ifadesiyle 'suç oluşturan bir fiil tespit edilemedi'.

Bu tür davalar hep ilginçtir - siyasette rakibinize atabileceğiniz en ağır suçlamalardan biridir ihaleye fesat karıştırmak. Ama ispat meselesi... İşte orada işler değişiyor. Nitekim bu davada da öyle oldu.

İmamoğlu'nun avukatları zaten başından beri iddiaların asılsız olduğunu, siyasi motivasyonla hareket edildiğini savunuyorlardı. Görünen o ki mahkeme de bu görüşe katıldı.

Siyasi Etkileri Ne Olacak?

Şimdi asıl merak edilen, bu kararın siyasi arenada nasıl yankılanacağı. Malum, İmamoğlu Türkiye siyasetinin en önemli figürlerinden biri. Böyle bir davadan beraat etmesi, elbette siyasi konumunu güçlendirecek bir gelişme.

Muhalifler ise muhtemelen 'yargı bağımsız değil' naraları atmaya devam edecekler. Ama şunu unutmamak lazım - her iki taraf da yargı kararlarını kendilerine yaradığı zaman sahipleniyor, işlerine gelmeyince eleştiriyor. Siyasetin doğasında var bu ikilem.

Sonuç olarak, yıllardır süren bir yargı macerası daha noktalandı. İmamoğlu için temize çıkma, rakipleri içinse hayal kırıklığı oldu diyebiliriz. Ama siyaset hiç durmuyor - yarın yeni bir dava, yeni bir iddia, yeni bir kriz mutlaka çıkar.

Beylikdüzü'nde başlayan bu hikaye, İstanbul'un ve Türkiye'nin gündeminden hiç düşmeyecek gibi görünüyor. Bakalım bundan sonra neler olacak?