İstanbul'da siyasi gerilim yeniden tırmanışta. CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında öyle iddialar ortaya atıldı ki, herkesi bir anda şaşkına çevirdi. Adeta bir politik gerilim filminden fırlamış gibi duran bu iddialar, İmamoğlu'nun ilçe belediyelerine stratejik olarak yerleştirdiği söylenen bir 'rant ekibini' mercek altına alıyor.
Hasan Mutlu ismi son günlerde dillerden düşmüyor. Kendisi, bu sözde yolsuzluk ağının nasıl işlediğini tüm çıplaklığıyla ortaya koyduğunu iddia ediyor. Mutlu'nun anlattıklarına göre, İmamoğlu'nun talimatıyla ilçe belediyelerine özel olarak seçilmiş isimler yerleştirilmiş. Peki ama neden?
Rant Ekibinin İlçe Belediyelerindeki Şaşırtıcı Operasyonları
Bu ekibin görevi sıradan belediye işleriyle filan uğraşmak değilmiş. Asıl işleri, belediyenin imkanlarını ve kaynaklarını özel bir şekilde yönetmekmiş. Kimilerine göre bu, organize bir kaynak aktarımından başka bir şey değil.
Hasan Mutlu'nun ifşaatları ise gerçekten dudak uçuklatacak cinsten. Anlattığına göre, bu ekip vasıtasıyla belediye kaynakları adeta yağmalanıyormuş. İhalelerden imar düzenlemelerine, personel alımlarından hizmet satın almalara kadar pek çok alanda dönen bir düzen olduğu iddia ediliyor.
Mutlu'nun Deşifre Ettiği Yolsuzluk Ağı
Mutlu, bu operasyonun detaylarını anlatırken oldukça spesifik örnekler veriyor. Öyle ki, bu iddialar doğru çıkarsa, İstanbul'daki yerel yönetim anlayışına dair bildiğimiz her şeyi yeniden düşünmemiz gerekecek.
İlçe belediyelerinde görev yapan bu isimlerin, merkezden gelen talimatlarla hareket ettiği iddia ediliyor. Yani tek tek belediyelerdeki uygulamalar aslında daha büyük bir planın parçası olabilir mi? Bu sorunun cevabı herkesi oldukça heyecanlandırıyor doğrusu.
Peki ya sonra? Bu iddiaların siyasi yansımaları ne olacak? Muhalefet cephesinde yaşanan bu gelişme, önümüzdeki günlerde çok daha büyük siyasi depremlere yol açabilir mi? Kim bilir...
Bir kesim bu iddiaları 'siyasi bir operasyon' olarak nitelerken, diğerleri 'yolsuzluğun deşifre edildiğini' savunuyor. Gerçek ise muhtemelen bu iki uç noktanın tam ortasında bir yerde duruyor. Ama şu bir gerçek ki, İstanbul'un siyasi iklimi bir kez daha ısınmaya başladı.
