Sabah gazetesinin ulaştığı yeni bilgilere göre, Aziz İhsan Aktaş davası iddianamesi adeta bomba etkisi yaratacak detaylarla dolu. Dosyayı inceledikçe insan "Bu kadar da olmaz" demekten kendini alamıyor doğrusu.
Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın, tutuklu bulunduğu cezaevinden nasıl bir sistem kurduğu artık belgelerle ortada. Adam hapishaneden ihalelere talimat veriyor, sözde "danışmanlık" adı altında işler çeviriyor. İnanılır gibi değil!
Cezaevinden Yönetilen İhaleler
İddianamede yer alan bilgilere göre Akpolat, cezaevi ziyaretçileri aracılığıyla dışarıyla irtibatını hiç kesmemiş. Tam bir "duvarların ardından yönetim" hikayesi bu. Şöyle ki:
- Ziyaretçiler aracılığıyla talimatlar iletilmiş
- Belediye ihalelerine müdahale edilmiş
- Akrabalar ve yakınlar üzerinden iş takibi yapılmış
- Adeta paralel bir yönetim oluşturulmuş
Yani düşünsenize, resmen hapishane koğuşundan belediye yönetiliyor. Kimin aklına gelirdi ki?
Aziz İhsan Aktaş Bağlantısı
Aziz İhsan Aktaş'ın bu hikayedeki rolü ise gerçekten düşündürücü. İddianameye göre kendisi, Akpolat'ın talimatlarını uygulayan isimlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Şu detaylar özellikle dikkat çekici:
- İhalelere önceden şekil verilmiş
- Belirli firmaların iş alması sağlanmış
- Resmi prosedürler arka planda işlemiş
Yani her şey gayet "planlı programlı" yürütülmüş. Ne diyelim, tebrik edilesi bir örgütlenme - tabii yasal olmayan işler için değilse!
Belgeler Konuşuyor
Savcılık iddianamesinde yer alan belgeler ve deliller, bu iddiaları destekler nitelikte. Telefon kayıtları, tanık ifadeleri ve yazışmalar... Hepsi aynı noktayı işaret ediyor: Sistemli bir yolsuzluk mekanizması.
Peki bu durumda akıllara şu soru gelmiyor değil: Cezaevi dediğin yer insanların rehabilitasyon gördüğü, topluma kazandırıldığı yerler değil midir? Görünüşe göre bazıları için bu kural işlemiyor.
Davanın seyrini hep birlikte izleyeceğiz. Ancak şu bir gerçek ki, iddianamede ortaya çıkan bu detaylar Türkiye'nin yolsuzlukla mücadelesinde yeni bir sayfa açabilir. Bekleyip göreceğiz...