
Hani derler ya, 'yükseklerde dolaşan bulutlar en sert fırtınaları getirir' diye. İşte öyle bir gelişme patlak verdi ki, Türkiye'nin iş dünyası adeta sarsıldı. Turgay Ciner - evet, o çok konuşulan isim - hakkında İstanbul'daki mahkemeden yakalama kararı çıktı.
Bildiğiniz gibi, Ciner zaten gözaltına alınmıştı. Ama işte şimdi işler daha da ciddi bir hal aldı. Mahkeme, 'tutuklama yönünde karar verelim' demiş ama sonra birden fikrini değiştirip serbest bırakmıştı. Tabii bu karar savcılığın hiç hoşuna gitmemiş olacak ki, hemen temyize gittiler.
Yargıdaki Gelişmeler Hız Kesmiyor
İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği - dün akşam saatlerinde, neredeyse herkes evine çekilmişken - önemli bir karara imza attı. Turgay Ciner'in derhal yakalanması ve mahkemeye çıkarılması için emir verdi. Bu karar, adeta bir bomba etkisi yarattı.
Peki neden böyle bir karar çıktı? Aslında olaylar zinciri şöyle işliyor: Ciner önce gözaltına alınıyor, sonra mahkeme önce tutuklama diye düşünüyor ama vazgeçiyor, savcılık itiraz ediyor ve en sonunda üst mahkeme 'yakalansın' diye karar veriyor. Karmaşık değil mi? Bence de öyle.
Savcılığın Israrlı Takibi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı hiç pes etmemiş anlaşılan. Temyiz başvurusunda ısrarlı bir dil kullanmışlar. 'Yakalama kararı çıkarılması gerekiyor' demişler ve haklı da çıkmışlar. Üst mahkeme onların bu görüşünü haklı bulmuş.
Şimdi bütün gözler, Ciner'in nerede olduğuna ve bu yakalama kararının nasıl uygulanacağına çevrildi. İş dünyasının bu önemli isminin başı ciddi bir dertte gibi görünüyor. Peki sonra ne olacak? Mahkeme önüne çıkarıldığında yeni bir tutuklama kararı çıkar mı, yoksa farklı bir yol mu izlenir? Bunları zaman gösterecek.
Bir düşünün - dün serbest bırakılan bir isim, bugün yakalama kararıyla aranıyor. Yargı süreçleri gerçekten de sürprizlerle dolu. Bekleyip göreceğiz, bu hikaye daha nereye evrilecek...