İşte o maç ki, sinirler gerildi, tribünler inledi. Anadolu Efes, EuroLeague'de Yunan basketbolunun köklü temsilcisi Panathinaikos'u ağırladı. Ve ne yazık ki, kendi sahasında 95-81'lik skorla boynunu bükmek zorunda kaldı.
Maçın ilk periyotları adeta bir satranç oyunu gibiydi. Taraflar birbirlerini iyice sınıyor, en ufak hatayı bile affettirmiyordu. Ama ikinci çeyrekte işler değişti - Panathinaikos'un hücum oyunu gerçekten etkileyiciydi. Sanki fileye atılan her top onlara aitmiş gibi...
Dönüm Noktası: Üçüncü Periyot
Aslında maçın kaderi üçüncü çeyrekte yazıldı desem yanlış olmaz. Panathinaikos, bu bölümde adeta bir fırtına gibi esti. Hücumda gösterdikleri performans gerçekten takdir edilesi. Bizimkiler ise bir türlü istedikleri ritmi yakalayamadı - defansta açıklar oluştu, hücumda ise isabet oranı düştü.
Son periyotta toparlanma belirtileri vardı evet, ama iş işten geçmişti bir kere. Geri dönüş için çok geç kalınmıştı. Oyunun bitimine doğru skor farkı iyice açıldı ve Panathinaikos sahadan galip ayrılan taraf oldu.
İstatistikler Ne Diyor?
- Panathinaikos'un üç sayı yüzdesi dikkat çekici derecede yüksekti
- Ribaund mücadelesinde Yunan ekibi daha dominant göründü
- Asist sayılarındaki fark oyunun genel seyrini yansıtıyordu
Bu maç bize bir kez daha gösterdi ki EuroLeague'de her rakibin ayrı bir zorluğu var. Panathinaikos gibi tecrübeli ekipler karşısında küçük hatalar bile büyük bedeller ödetebiliyor.
Efes için bu maç bir hayal kırıklığı oldu şüphesiz. Ama basketbol böyle bir şey - bazen en iyi hazırlandığınız maçlarda bile istediğiniz sonucu alamayabiliyorsunuz. Önemli olan bu tür maçlardan ders çıkarıp bir sonraki mücadeleye daha güçlü hazırlanmak.
Takımın toparlanması ve moralini yüksek tutması gerekiyor. Çünkü EuroLeague maratonu devam ediyor ve önümüzde daha çok kritik maç var. Taraftarların desteği ise bu zorlu süreçte her zamankinden daha değerli.