İşte böyle maçlar seyir zevki veriyor insana. Sinirler geriliyor, heyecan tavan yapıyor ve sonunda galibiyet sarı-lacivertli taraftarları sevince boğuyor. Anadolu Efes, dün gece EuroLeague'in ikinci haftasında Partizan NIS'i konuk etti ve tam anlamıyla bir savaştan galip çıktı.
87-80... Rakamlar kuru kuru anlatmaz belki hikayeyi ama oyunun gidişatını özetler aslında. İlk çeyrekte biraz sıkıntılı başladı Efes - itiraf etmek lazım. Sanki ayakları henüz ısınmamıştı, potaya attıkları toplar bir türlü gitmek istemiyordu. Partizan ise tam tersine hızlı başladı, ilk çeyreği 26-19 önde kapattı.
Larkin ve Clyburn Farkı
Sonra ne mi oldu? İkinci çeyrekte oyun değişti resmen. Shane Larkin sahaya çıktı ve "Ben buradayım" dedi adeta. Adam gerçekten başka bir gezegenden gelmiş gibi oynuyor bazen. Top onun elindeyken seyirci rahat - emin ellerde çünkü. 22 sayı, 7 asist... İstatistikler bile yetersiz kalıyor onun katkısını anlatmaya.
Will Clyburn da ne yaptı biliyor musunuz? Tam bir savaşçı gibi mücadele etti. 18 sayı, 9 ribaund... Neredeyse double-double yapacaktı. Bu ikili olmasa, maçın seyri çok farklı olabilirdi doğrusu.
Üçüncü Periyot: Dönüm Noktası
Üçüncü çeyrek... İşte maçın koptuğu an tam da buradaydı. Efes defansif olarak adeta duvara dönüştü. Partizan'ın hücumlarını kesmekle kalmadılar, hızlı hücumlarla rakibi zor duruma düşürdüler. 28-19'luk üçüncü periyot performansı gerçekten takdire şayandı.
Željko Obradović kenarda ne yapsa boş - oyun Efes'in kontrolündeydi artık. Partizan'ın yıldızı Kevin Punter 20 sayı attı evet, ama yeterli olmadı. Frank Kaminsky'nin 15 sayısı da öyle...
Dördüncü çeyrekte Partizan son bir hamle yaptı, direndi hatta. Ama artık çok geçti. Efes, sahadaki hakimiyetini korumayı bildi ve skoru kazandıracak şekilde bitirdi.
İstatistikler Ne Diyor?
Sayılara bakalım mı biraz? Efes üç sayı yüzdesinde %38.7 ile iyiydi - mükemmel değil ama yeterli. Serbest atışlarda %80... Fena değil. Riboundlarda 35-33 üstünlük sağladılar ki bu önemli bir detay bence. Top kaybı konusunda biraz sıkıntı yaşadılar belki (14), ama genel olarak kontrollü bir oyun sergilediler.
Takımın genç oyuncularından Darius Thompson da 12 sayıyla katkı verdi. Tyrique Jones ise savunmada adeta bir duvar gibiydi - 8 sayı, 7 ribaund...
Bu galibiyetle Efes, EuroLeague'de 1-1'lik dereceye ulaştı. Geçen haftaki Barcelona yenilgisinin ardından moral buldular diyebiliriz. Partizan ise 0-2'ye düştü - onlar için pek iç açıcı değil maalesef.
Peki bundan sonra ne olacak? Efes önümüzdeki hafta Olympiacos'u konuk edecek. O maç da en az bunun kadar çetin geçecek gibi görünüyor. Ama bu galibiyetle gelen özgüven, sarı-lacivertlilere iyi gelecektir eminim.
Son sözüm şu: Bu takım zorlu maçlardan galip çıkabilecek karaktere sahip. Larkin ve Clyburn liderliğinde, bu sezon da sürpriz yapabilirler. Bekleyip göreceğiz tabii...