Atina'da nefeslerin tutulduğu bir geceydi. O.A.C.A. Olimpiyat Salonu'nda çıt çıkmıyordu adeta - ta ki Anadolu Efes sahaya çıkana kadar. Mavi-beyazlı ekip, Yunan basketbolunun köklü temsilcisi Panathinaikos'u 85-81 mağlup ederek tam anlamıyla fırtına gibi esti.
İlk çeyrekte biraz sıkıntılı başladılar aslında. Panathinaikos, kendi sahasının avantajını iyi kullanıyordu. Ama ikinci periyotta işler değişmeye başladı. Shane Larkin adeta sihirbazlık yapıyordu. Top onun elindeyken her şey mümkün gibiydi. Üç sayılık atışlarla rakibin moralini altüst etti desem yeridir.
Üçüncü Periyot: Dönüm Noktası
Maçın kaderi asıl üçüncü çeyrekte yazıldı. Will Clyburn'un oyunu izlemeye doyum olmuyordu. Hem savunmada hem de hücumda inanılmaz etkiliydi. 18 sayıyla takımının en skorer ismi oldu. Panathinaikos'un her atak girişimine karşılık veriyorlardı. Sanki "bu sahadan galibiyetle çıkacağız" diye bağırıyorlardı adeta.
Son periyotta işler biraz gerildi tabii. Yunan ekibi son bir hamleyle farkı kapatmaya çalıştı. Ama Ergin Ataman'ın oyun dehası burada devreye girdi. Doğru oyuncu değişiklikleri ve zamanlama mükemmeldi. Larkin 17 sayı, 7 asistlik performansıyla takımını adeta sırtladı.
İstatistikler Ne Diyor?
- Anadolu Efes %52,5 saha içi isabetiyle oynadı
- Üç sayı yüzdesi %38,5 seviyesindeydi
- Ribaundlarda 33-28 üstünlük sağlandı
- Asistlerde 21-18lik bir üstünlük vardı
Bu galibiyet, EuroLeague'deki 2. galibiyetleri oldu. Geçen sezonun şampiyonu Real Madrid'i de yendikten sonra, takımın toparlanma sürecine girdiği açıkça görülüyor. Ergin Ataman'ın dediği gibi: "Zorlu deplasmanda karakter gösterdik. Oyuncularım inanılmaz bir mücadele sergiledi."
Panathinaikos taraftarları tribünlerde hayal kırıklığına uğramıştı. Kendi sahalarında bu maçı kaybetmeyi hiç beklemiyorlardı herhalde. Ama Anadolu Efes için bu galibiyet, sezonun dönüm noktalarından biri olabilir. İstanbul'a dönerken yüzler gülüyordu - haklı olarak!