Basketbol dünyasının gözü kulağı o maçtaydı ama kimse böylesini beklemiyordu doğrusu. Yunanistan ve Türkiye milli takımları arasındaki o heyecanlı karşılaşma, saha dışında gelişen olaylarla gölgelendi. Adeta bir drama dönüştü her şey.
Giannis Antetokounmpo ve Dennis Schröder ikilisi -evet, o ünlü yıldızlar- Türkiye Milli Takımı'nın başında bulunan Ergin Ataman'a karşı inanılmaz bir tavır sergilediler. Spor ahlakına, fair play ruhuna hiç yakışmayan davranışlar bunlar. İnsan ister istemez düşünüyor: Bu kadar yetenekli oyuncular neden böyle bir yola başvurur?
Olaylar Nasıl Gelişti?
Maçın gergin atmosferi içinde her şey başladı aslında. Antetokounmpo, Ataman'la olan diyaloğunda sınırları iyice zorladı. Öyle ki, Yunanistan Basketbol Federasyonu bile bu durumu görmezden gelemedi ve resmi olarak tepki gösterdi. Federasyonun açıklamasındaki o cümleler her şeyi anlatıyor aslında: "Saygı sınırlarını aşan davranışlar kabul edilemez."
Schröder tarafında ise durum daha farklıydı. Almanya'da oynayan yıldız oyuncu, eski koçu Ataman'a karşı adeta kişisel bir hesaplaşma içine girdi. Sahada yaşanan o diyaloglar, basketbol camiasında şok etkisi yarattı. İnsanlar sosyal medyada olayı konuşuyor, yorum üstüne yorum yapıyor.
Tepkiler Yağmuru
Olayın ardından basketbol dünyası adeta ikiye bölündü. Kimi taraftarlar oyuncuları desteklerken, büyük çoğunluk bu davranışları spor ruhuna yakıştıramadı. Uzman yorumcular ise durumu değerlendirmekte zorlandıklarını itiraf ettiler.
Sabah gazetesi yazarı Ergin Ataman'ın bu durum karşısındaki tavrını şöyle yorumluyor: "Tecrübeli koç, her zamanki gibi soğukkanlılığını korumayı başardı. Profesyonelliğinden ödün vermedi." Gerçekten de Ataman'ın bu olaylara verdiği tepki, onun ne kadar büyük bir karakter olduğunu bir kez daha gösterdi.
Peki ya taraftarlar? Onlar da boş durmadı elbette. Sosyal medyada başlattıkları kampanyalarla bu saygısız davranışları kınadılar. Sporun sadece kazanmak olmadığını, saygı ve centilmenliğin her şeyden önce geldiğini hatırlattılar.
Sonuçları Ne Olacak?
Bu olayın basketbol dünyasında yankıları uzun süre devam edecek gibi görünüyor. FIBA'nın konuya el atıp atmayacağı merak konusu. Disiplin kurulları harekete geçer mi? Bunları zaman gösterecek.
Bir gerçek var ki; spor, sadece skorlardan ibaret değil. Sahadaki yetenek kadar saha dışındaki davranışlar da önemli. Bu olay, genç basketbolculara nasıl davranmamaları gerektiğini gösteren acı bir ders oldu adeta.
Umarım bundan sonra benzer olaylar yaşanmaz ve basketbol, centilmenlik çerçevesinde oynanmaya devam eder. Çünkü spor, ancak o zaman gerçek anlamını bulur.
