Atina'da gece saatlerinde oynanan mücadele, Anadolu Efes taraftarlarını derinden üzecek sonuçlandı. Müthiş bir tempoyla başlayan karşılaşma, ikinci periyottan itibaren tamamen Yunan ekibinin kontrolüne geçti.
Shane Larkin, adeta tek başına savaştı. 22 sayı kaydetse de -ki bu harika bir rakam- yeterli desteği bulamadı. Takım arkadaşlarından beklenen katkı bir türlü gelmedi. Özellikle üç sayı yüzdesindeki düşüklük, maçın kaderini belirleyen unsurlardan biri oldu.
İkinci Çeyrekteki Çöküş Farkı Getirdi
İlk çeyreği 25-21 önde kapatan Efes, ikinci periyotta adeta uykuya daldı. Savunmada açıklar oluştu, hücumda ise top paylaşımındaki isabetsizlikler göze çarptı. Panathinaikos bu fırsatı değerlendirmekte gecikmedi ve devre arasına 50-38'lik skorla girdi.
Üçüncü çeyrekte durum düzelir mi diye bekleyenler, hayal kırıklığına uğradı. Yunan ekibi, her pozisyonu değerlendirerek farkı açmaya devam etti. Kendi sahasındaki seyircinin de desteğiyle moral bulan Panathinaikos, son periyoda 72-54 önde başladı.
Ergin Ataman'ın Strateji Değişiklikleri İşe Yaramadı
Son çeyrekte Ergin Ataman'ın denediği farklı savunma sistemleri ve oyuncu değişiklikleri maçın gidişatını değiştiremedi. Panathinaikos'un deneyimli oyuncuları, son dakikalara kadar konsantrasyonlarını korumayı başardı.
Maçın bitimine 3 dakika kala fark 20 sayıya ulaşmıştı ki, o anda tribünlerdeki Türk taraftarların yüz ifadelerini görmeliydiniz. Hayal kırıklığı, hüzün ve bir miktar da şaşkınlık karışımı bir duygu vardı her birinde.
Bu mağlubiyetle birlikte Efes, EuroLeague'deki ikinci maçında da galibiyet hasretine düştü. Gelecek haftaki karşılaşmalar için ciddi bir öz eleştiri yapmaları gerekecek gibi görünüyor.
Takımın savunma anlayışından, hücum organizasyonuna kadar pek çok konuda yeniden çalışması şart. Aksi takdirde bu sezon EuroLeague'de zorlanmaya devam edebilirler.
