Gazze'de yaşanan insanlık dramına bir yenisi daha eklendi. Filistin milli takımının eski basketbol yıldızlarından biri, İsrail'in son saldırılarında hayatını kaybetti. İronik olan şu ki, kendisi tam da çocukları için yardım beklerken can vermişti.
Olay, dünyanın gözü önünde devam eden bir trajedinin sadece küçük bir parçası aslında. Spor camiasının tanıdığı, sahalarda alkışlanan bir isim, şimdi sadece bir istatistik olarak kayıtlara geçmek üzere. Ne acı değil mi?
Yardım Kuyruğunda Son Bekleyiş
Aslında her şey o kadar sıradan başlamıştı ki... Normal bir günde, normal bir ihtiyaç için sıraya girmişti. Kim bilebilirdi ki bu son yolculuğu olacağını? Çocukları için gıda yardımı almak üzere beklerken, İsrail ordusunun saldırısına maruz kaldı.
Basketbol topunun sesi yerine bomba sesleriyle son buldu hayatı. Saha içindeki zaferleri, şimdi yerini sessiz bir matem havasına bıraktı. Geride kalanlar ise hem bir babayı, hem bir sporcuyu, hem de bir umudu kaybetmiş oldu.
Spor Dünyasının Sessiz Çığlığı
Filistin basketbolunun önemli isimlerinden biriydi o. Potaya attığı her sayı aslında bir direnişti adeta. Şimdi ise arkadaşları ve sevenleri tarafından anılıyor. Sporun birleştirici gücü, bir kez daha acı bir kayıpla sınanıyor.
Uluslararası basketbol camiasından henüz yeterli tepki gelmemiş olması da ayrı bir tartışma konusu. Sanki normalleşmiş bir vahşet bu. Sanki her gün onlarca sporcu hayatını kaybediyormuş gibi...
İnsani Kriz Derinleşiyor
Gazze'de durum gerçekten içler acısı. İnsanlar temel ihtiyaçlarını karşılamak için sıralarda beklerken bile hayatlarını riske atıyorlar. Bu son olay, bölgedeki humaniter krizin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi.
Uluslararası toplumun acilen harekete geçmesi gerekiyor. Çünkü her geçen gün daha fazla masum insan hayatını kaybediyor. Sporcular, çocuklar, kadınlar, yaşlılar... Ayrım yok.
Bu trajedi, sadece Filistin halkının değil, tüm insanlığın yarasıdır aslında. Sporun evrenselliği ve insan hayatının kutsallığı adına, bu sessiz çığlığa kulak vermek hepimizin görevi.
