EuroLeague'in heyecanı işte böyle başlar! Fenerbahçe Beko, sezona adeta bomba gibi düştü ve Paris sahasında konuk ettiği Paris Basketbol'u 80-67 gibi net bir skorla devirmeyi başardı. İnanılmaz bir enerjiyle sahaya çıkan sarı-lacivertliler, maçın başından sonuna kadar hiç taviz vermedi.
Maçın ilk periyotları dengeli geçse de -ki bu tür karşılaşmalarda normaldir- Fenerbahçe ikinci çeyrekte adeta bir volkan gibi patladı. Savunmada kurdukları demir gibi set ve hücumdaki isabetli şutlarla rakibini adeta bunalttılar. Öyle ki, devre arasına 45-31 gibi farklı bir skorla girmeyi başardılar.
Wilbekin Rüzgarı ve Hayes-Davis Fırtınası
Scottie Wilbekin... İsimleri söylerken bile insanın içi titriyor. Bu adam sahada yürüyen bir silah gibi! 18 sayı ve 5 asistlik performansıyla takımının tartışmasız lideriydi. Peki ya Nigel Hayes-Davis? O da 17 sayı ve 7 ribaundla rakibin kabuslarına girecek türden bir gece geçirdi. İkili, adeta bir senfoni gibi uyum içinde oynadılar.
Paris Basketbol tarafında ise Nadir Hifi'nin 15 sayılık çabası dikkat çekse de -ki genç oyuncu gerçekten mücadele etti- Fenerbahçe'nin kolektif gücü karşısında yapabilecekleri sınırlı kaldı. Fransız ekibi üçüncü çeyrekte küçük bir direniş gösterse de, sarı-lacivertliler bu hamleyi anında cevapladı.
Itoudis'in Dehası ve Takım Ruhu
Dimitris Itoudis'in saha kenarındaki soğukkanlılığı gerçekten takdire şayan. Zamanlama ve oyuncu değişikliklerindeki isabetli kararlarıyla maçın kaderine direkt etki etti. Takımının savunma disiplinini asla elden bırakmaması için sürekli talimatlar yağdırdı - ve işe yaradı!
Fenerbahçe'nin bu maçtaki en dikkat çekici yanı, her oyuncunun kendi rolünü mükemmel şekilde benimsemesiydi. Yam Madar'ın hızı, Johnathan Motley'nin fizik gücü, Tarık Biberovic'in savunmadaki çabası... Hepsi bir puzzle'ın parçaları gibi birbirine mükemmel uydu.
Son söz olarak şunu söyleyebilirim: EuroLeague uzun ve zorlu bir maraton ama Fenerbahçe Beko bu maratona sprint yaparcasına başladı. Bu performansı sürdürebilirlerse -ki bence sürdürecekler- bu sezon çok konuşacağımız bir takım olmaya adaylar. Paris'ten getirdikleri bu galibiyet, sadece iki puan değil, aynı zamanda büyük bir moral ve güven demek!
