Hani derler ya, 'rakibini saha dışında bırakmak' diye, Galatasaray tam da bunu yaptı. Salı akşamı oynanan maçta sarı-kırmızılı ekip, Çağdaş Faktoring 75 Melikgazi Kayseri karşısında adeta basketbol şovu yaptı.
Ve sonuç? 75-52... Evet, yanlış duymadınız. Öyle farklı bir skor ki, rakibin neredeyse yarısı kadar sayı üretmek her babayiğidin harcı değil.
İlk Periyotta Fark Açılıyor
Maçın başlangıcından itibaren Galatasaray'ın ne yapacağı belliydi aslında. Sanki takım antrenmanda konuşmuş, 'bugün rahat oynayacağız' demişler gibi. İlk çeyrekte 22-15 öne geçtiler ki, bu basketbolda hiç de fena sayılmaz.
Kayseri tarafı ise -ne yazık ki- beklenen direnci gösteremedi. Bazen öyle oluyor işte, takım sahada ama ruhen orada değil. Galatasaray'ın savunma kuruluşu karşısında çözüm üretmekte zorlandılar.
Devre Arasına Farklı Girildi
İkinci periyot... Ah, ikinci periyot! Galatasaray'ın oyunu tamamen kontrol altına aldığı bölüm. 17-10'luk bu çeyrek performansı, maçın kaderini belirleyen anahtar andı adeta.
Devre arasına 39-25 gibi rahat bir üstünlükle girmek -basketbolu az çok bilen herkesin takdir edeceği gibi- psikolojik bir avantaj. Rakip için de moral bozucu, kendi takımın için de motivasyon artırıcı.
Son Periyotlarda Galibiyet Pekişti
Üçüncü çeyrekte durum pek değişmedi desem yalan olmaz. 19-16... Galatasaray yine önde, yine kontrollü. Sanki 'bu maç bizim' havasıyla oynuyorlardı.
Son periyot ise adeta formalite. 17-11'lik bölümle maçı noktaladılar. Kayseri için üzücü bir gece, Galatasaray için ise gurur verici bir performans.
Peki Bu Galibiyet Ne Anlama Geliyor?
23 sayılık fark... Öyle her maçta görülebilecek bir sonuç değil. Galatasaray'ın hem savunma hem hücum dengelerinin yerinde olduğunu gösteriyor. Takım oyunu, dayanışma ve -dürüst olalım- biraz da rakibin kötü günü bir araya gelince böyle skorlar kaçınılmaz oluyor.
Bu tür galibiyetler takıma özgüven aşılıyor. Ligde zorlu maçlar kapıda beklerken, böyle bir moral bulmak altın değerinde.
Kayseri tarafı ise bu maçtan çıkaracağı dersler olduğunu kabul etmeli. Bazen kaybetmek, kazanmaktan daha öğretici olabiliyor çünkü.