Heyecan dorukta! Galatasaray'ın kadın basketbol takımı, adeta bir fırtına gibi estiği sahasında, taraftarlarını mest etti. Oyunun her saniyesinde nefesleri kesen bir mücadele sergileyen takımımız, son düdükte yüzleri güldürmeyi başardı.
İnanılmaz bir enerjiyle başlayan maçta—ki bu enerji tüm oyuna damgasını vurdu—sarı-kırmızılı oyuncular, sanki sahada on kişi değil de yirmi kişiymiş gibi koşuyorlardı. Savunmada duvar ördüler, hücumda ise fileleri delik deşik ettiler. Gerçekten görülmeye değerdi.
Sahanın Yıldızları Kimlerdi?
Maçın en dikkat çeken isimlerinden biri, adeta sayı makinesine dönen forvet oyuncusuydu. Üçlükler, smaçlar, ribaundlar... Neredeyse her şeyi denedi ve başardı. Ama asıl takdir edilmesi gereken, takımın kolektif ruhuydu bence. Herkes birbiri için oynadı, sanki tek bir vücut gibi hareket ettiler.
Son periyotta işler biraz gerildi tabii. Rakip takım pes etmek niyetinde değildi, hücumlarını sıklaştırdılar. Ama bizim kızlar—özellikle tecrübeli gard oyuncumuz—soğukkanlılığını koruyarak takımı sakinleştirdi. O son üçlük... İşte o üçlük her şeyi değiştirdi!
Teknik Ekip Ne Diyor?
Maç sonrası basın toplantısında koç, gözlerindeki gurur parlıyordu. "Bu takımla gurur duyuyorum" dedi, "ama daha gidilecek çok yol var." Gerçekten de haklı—zaferin keyfini çıkarmalılar ama önlerinde daha büyük hedefler var.
Oyuncuların moralı yerinde, taraftar desteği muhteşemdi. Tribünlerden yükselen tezahüratlar, oyunculara ekstra güç verdi diyebilirim. Özellikle son çeyrekte, seyircinin desteğiyle adeta kanatlandılar.
Peki şimdi ne olacak? Bu zafer, takıma olan güveni katladı. Ligdeki pozisyonlarını güçlendirdiler ve—inanıyorum ki—bu performansı sürdürecekler. Önümüzdeki haftalarda daha büyük sınavlar bekliyor onları, ama bugünkü oyunları göz önüne alındığında, hiçbir şeyden korkmalarına gerek yok gibi görünüyor.
Son sözüm şu: Bu takım izlenmeye değer! Eğer basketbol seviyorsanız, Galatasaray kadın basketbol takımını takip etmelisiniz. Çünkü onlar sadece kazanmıyorlar—sanat yapıyorlar sahada.