Ankara'da geceye damgasını vuran bir basketbol şöleni yaşandı desem yanlış olmaz. Spor Toto Spor Salonu'nda nefeslerin tutulduğu, tribünlerin coşkuyla inlediği o müthiş karşılaşmada Türk Telekom, karşı konulmaz bir irade sergiledi adeta.
İlk periyotlar... Aman tanrım, nasıl da gergindi sahada herkes. Taraftarların heyecanı yüzlerinden okunuyordu. Türk Telekom, ev sahibi olmanın verdiği o tatlı telaşla başladı mücadeleye. Ama Budućnost kolay lokma değildi hani - direnişleri takdire şayandı doğrusu.
Dördüncü Çeyrekte Patlama!
Son periyota girildiğinde skor tabelası 56-56'yı gösteriyordu. İşte o an her şey değişti. Türk Telekom, adeta kanatlandı sanki. 10-0'lık o muazzam seriyle rakibini sarsmayı başardılar. Tribünler ayaktaydı, oyuncuların gözlerindeki o kararlılık görülmeye değerdi.
Tyrone White'in performansına ne demeli? 20 sayıyla takımının yıldızı oldu resmen. Jerian Grant ise 16 sayı ve 7 asistle takımını adeta sırtladı. Biraz da rakibin yıldızından bahsedelim - McKinley Wright, 18 sayılık performansıyla takımı için direniyordu ama nafile.
İstatistikler Ne Diyor?
- Sayı krallığında Türk Telekom %50,8'lik isabet oranıyla fark yarattı
- Üç sayılık yüzdede %38,5'lik performans oldukça etkileyiciydi
- Serbest atışlarda %66,7 - biraz daha iyi olabilirdi aslında
- Ribaunt mücadelesinde 33-28'lik üstünlük kritikti
Maçın belki de en can alıcı noktası şuydu: Türk Telekom, son çeyrekte oyunu nasıl domine ettiğini tüm dünyaya gösterdi. O son dakikalarda sergiledikleri basketbol, takımın karakterini ve mücadele gücünü ortaya koyuyordu.
Bu galibiyet sadece bir maç kazanmaktan çok daha fazlası aslında. Takımın moralini yerine getiren, özgüvenini tazeleyen bir zafer oldu. EuroCup yolculuğunda önemli bir dönüm noktası diyebiliriz.
Peki ya bundan sonrası? Bu performansı sürdürebilirlerse, Türk Telekom için önünde hiçbir engel duramaz gibi görünüyor. Ama basketbol işte - bugün kazanan yarın kaybedebilir. Yine de bu gece Ankara'da yazılan destan, uzun süre hafızalardan silinmeyecek gibi.
