Hava kapalıydı ama Beşiktaş'ın enerjisi göz kamaştırıcı derecede parlaktı. Normalde yeşil sahalarda koşturmayı seven futbolcular, bu kez bambaşka bir atmosferle karşı karşıyaydı. Sanki bir laboratuvarda çalışıyorlarmış gibi, her detay özenle planlanmıştı.
Teknik direktör Paulo Fonseca'nın yüzündeki konsantre ifade her şeyi anlatıyordu aslında. Adamız adeta bir satranç tahtasına dönmüştü ve o, hamlelerini dikkatle hesaplıyordu. Salondaki her metre kare, özel olarak tasarlanmış antrenman istasyonlarıyla doluydu.
Top Hakimiyeti ve Hızlı Düşünme Pratikleri
Dar alanda top kontrolü çalışmaları gerçekten nefes kesiciydi. Oyuncular adeta bir balerin zarafetiyle topu ayaklarında dans ettiriyor, Fonseca'nın verdiği komutlarla anında yön değiştiriyorlardı. Bu çalışmanın temelinde yatan mantık aslında çok basitti: Fenerbahçe'nin baskılı oyununa karşı dar alanlarda çabuk çözümler üretebilmek.
Alex Oxlade-Chamberlain'in yaptığı bir hareket var ki... İnanılmazdı doğrusu. Üç metre karelik alanda dört rakibin arasından sıyrılıp topu nasıl çıkardığını görenler şaşkınlıktan küçük dillerini yuttular. İşte tam da bu anlar için planlanmış bir çalışmaydı bu.
Fiziksel Dayanıklılık Testi
Kondisyon çalışmaları deseniz... Vay canına! Salonun bir köşesi tamamen dayanıklılık istasyonlarına ayrılmıştı. Oyuncular bir yandan top sürerken, diğer yandan engelleri aşıyor, aniden yön değiştiriyorlardı. Bu kadar yoğun tempoya rağmen yüzlerindeki konsantrasyon asla bozulmuyordu.
Semih Kılıçsoy'un performansı gerçekten takdir edilesiydi. Genç forvet, tüm istasyonları bitirdikten sonra sanki daha yeni başlıyormuş gibi tazeydi. Fonseca'nın gözlerindeki o hafif gülümseme her şeyi anlatmaya yetiyordu.
Taktik Analiz ve Zihinsel Hazırlık
Antrenmanın belki de en kritik bölümü taktik analizdi. Duvarı kaplayan dev ekranda Fenerbahçe'nin son maçlarından kesitler dönüyor, Fonseca her pozisyonu tek tek açıklıyordu. Oyuncuların sorduğu sorular, derbiye ne kadar ciddi hazırlandıklarının göstergesiydi.
Salon antrenmanının en büyük avantajı ne mi? Dış etkenlerden tamamen izole olabilmek. Yağmur, rüzgar, soğuk... Hiçbiri antrenman kalitesini etkilemiyor. Her şey kontrol altında. Belki de Fenerbahçe maçı için tam da ihtiyaçları olan şey buydu.
Sonuç olarak... Beşiktaş, alışılmadık bu hazırlık yöntemiyle rakibine sürpriz yapmayı planlıyor gibi görünüyor. Salondaki enerji, konsantrasyon ve profesyonellik gerçekten etkileyiciydi. Derbi günü bu çalışmaların meyvelerini toplayacaklar mı? Hep birlikte göreceğiz.
