Beşiktaş Taraftarlarından Filistin'e Dokunan Destek: Vodafone Park'ta Anlamlı Gece
Beşiktaş Taraftarından Filistin'e Destek

Gece saatlerinde Vodafone Park'ın ışıkları yandığında, orada toplanan kalabalığın sadece bir maç için gelmediği her halinden belliydi. İnsan seli, adeta bir insanlık dersine dönüşmüş tribünlerde dalgalanıyordu. Beşiktaş'ın o meşhur siyah-beyazlı taraftarı, bu kez sahaya değil dünyaya sesleniyordu.

Ellerde Filistin bayrakları, dillerinde özgürlük sloganları... Öyle sıradan bir protesto değildi bu. İçten gelen, yürekten kopup gelen bir haykırıştı. "Katil İsrail" ve "Filistin yalnız değildir" nidaları, stadyumun tarihi duvarlarında yankılanırken, insanın tüylerini diken diken eden o anlara şahit olduk.

Bir Destek Meselesi Değil, İnsanlık Görevi

Aslında olan biteni anlatmak o kadar da kolay değil. Çünkü orada bulunan her bir taraftar, sadece bir futbol takımını değil, insanlık onurunu temsil ediyordu sanki. Filistin'de yaşananları izlemek, özellikle de çocukların maruz kaldıklarını görmek... İşte bunlar, bir Beşiktaşlıyı tribünden daha fazlasını yapmaya itiyor.

Şu an düşünüyorum da - futbol dediğimiz şey sadece oyun değilmiş meğer. Taraftarlık da sadece takım tutmak değil. Bazen vicdan sahibi olmak, bazen mazlumun yanında durmak demekmiş.

Geceye Damga Vuran Sahneler

  • Binlerce taraftarın hep bir ağızdan attığı sloganlar, İstanbul semalarında yankılandı
  • Havaya kaldırılan Filistin bayrakları, siyah-beyazlı tribünleri renklendirdi
  • "Zulme karşı direniş" mesajı veren pankartlar, tribünlerin her yanını kapladı
  • Işıklar altında parlayan meşaleler, adeta bir umut ışığı oldu

Ve o an... Her şey sustuğunda, sadece tek bir ses duyuldu: "Filistin! Filistin!" Sanki zaman durmuş, tüm dünya bu sesi dinliyordu.

Futbolun Kalbinde İnsanlık

Bazıları sporun siyasetle karıştırılmaması gerektiğini söylüyor. Ama mesele siyaset değil ki burada - mesele insanlık. Mesele, çocukların ölmesini seyretmek zorunda kalmak. Mesele, dünyanın gözü önünde yaşanan bir trajediyi görmezden gelememek.

Beşiktaş taraftarı, bu anlamda her zaman farklı olmuştur zaten. Sadece gol sevinci yaşayan değil, toplumsal meselelere duyarlı bir kitle. Bugün de bunu bir kez daha kanıtladılar. Aslında kanıtlamadılar da - kendileri oldular sadece.

Son dönemde Filistin'de yaşanan insanlık dramı karşısında sessiz kalmak mümkün değil. Özellikle de Gazze'deki saldırılar... İnsanın içini acıtan, yüreğini burkan olaylar. İşte Beşiktaşlı taraftarlar da bu acıya bigane kalamadı.

Belki de futbolun gerçek gücü burada yatıyor - milyonlarca insanı bir araya getirip, onlara daha büyük bir amaç için seslerini duyurma imkanı vermek.

Gece ilerledikçe, Vodafone Park'tan yükselen ses daha da gürleşti. Sanki Boğaz'ın karşı kıyısından bile duyulabilirdi. İnsan hakları, özgürlük, adalet... Bunlar sadece kelimeler değil, bir yaşam biçimi aslında.

Ve Beşiktaş taraftarı, bu yaşam biçimini tribünlere taşıdı işte. Futbolun sınırlarını aşan, dünyaya yayılan bir mesaj oldu bu.