Beşiktaş'ta Sürpriz Aday! Ahmet Ürkmezgil Divan Kurulu İçin Kuliste Harekete Geçti
Beşiktaş'ta Ahmet Ürkmezgil'den Divan Kurulu Hamlesi

Beşiktaş'ın nabzı bu kez Divan Kurulu seçimleri için atıyor. Siyah-beyazlı camianın deneyimli ismi Ahmet Ürkmezgil, oldukça hareketli geçen bir hafta sonunda kulüp üyeleriyle göz göze geldi. Sanki bir derbi maçı öncesi gibiydi her şey - o elektrik, o heyecan, o tarifsiz duygu seli.

Dolmabahçe'deki o meşhur Çırağan Sarayı'nda gerçekleşen buluşma, bildiğimiz sıradan toplantılardan çok farklıydı. Ürkmezgil, adeta bir aile büyüğü edasıyla dinledi herkesi. Kimi zaman kaşları çatılıyor, kimi zaman tecrübelerini aktarırken gözlerinin içi gülüyordu. "Biz bu kulübü seviyoruz ama sevgi yetmiyor, akıl da lazım" diye ekliyordu ara sıra.

Kuliste Neler Dönüyor?

Toplantıda konuşulanlar kulise sızmış olsa da, asıl önemli olan Ürkmezgil'in samimi duruşuydu. Yıllardır bu camianın içinde olmanın verdiği o rahatlıkla konuşuyor, her soruya sabırla cevap veriyordu. Sanki her kelimesiyle "Ben hazırım" diyordu ama bunu yüksek perdeden değil, içtenlikle yapıyordu.

Üyelerden gelen sorular ise oldukça çeşitliydi:

  • Kulübün finansal durumu ve gelecek planları
  • Altyapıdan yetişen genç yeteneklere verilecek önem
  • Kulüp aidiyetinin nasıl güçlendirileceği
  • Transfer politikalarında izlenecek yol haritası

Ahmet Bey -artık ona böyle hitap ediyor çoğu kişi- her soruya ayrı ayrı eğiliyor, bazen düşünceli dakikalar geçiriyor, bazen de anında net cevaplar veriyordu. "Biliyorsunuz, bu işler kolay değil" diye başlıyordu cümlelerine, "ama imkansız da değil" diye bitiriyordu.

Gelecek Günler İçin Ne Beklenmeli?

Bu toplantılar sadece bir başlangıç aslında. Önümüzdeki günlerde daha fazla üyeyle bir araya gelmeyi planlıyor Ürkmezgil. Herkesi dinlemek, her sesi duymak istiyor - tıpkı eski günlerde olduğu gibi. Belki de en çok ihtiyacımız olan şey bu: dinlenildiğini hissetmek.

Beşiktaş'ın o meşhur siyah-beyaz forması gibi, her şey net aslında. Ya seversin bu takımı delicesine, ya da anlamazsın. Ahmet Ürkmezgil de bunu biliyor. Onun için bu sadece bir seçim değil, bir sorumluluk. Camianın geleceği için atılacak önemli bir adım.

Peki ya sizce? Beşiktaş'ın bu zorlu süreçte en çok neye ihtiyacı var? Deneyimli bir ele mi, yoksa genç bir ruyla mu? Cevabı önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.