Vallahi şu Beşiktaş denen gemi, yine fırtınalı sulara yelken açıyor. Yarın öyle sıradan bir gün değil - kulübün kader çizgisini değiştirebilecek divan seçimleri kapıda!
Düşünsenize, tam 24 saat sonra binlerce siyah-beyazlı yürek, kulübünün geleceği için sandık başına gidecek. Heyecan dorukta diyebilirim, öyle böyle değil. Sanki derbi maçı öncesi gibi bir elektrik var havada.
Son Hazırlıklar ve Beklentiler
Seçim sath-ı mailine girilirken, adaylar son mitinglerini yapıp son vaatlerini sıraladılar. Kimi "eski günlere dönüş" vadediyor, kimi "radikal değişim" diye haykırıyor. Taraftar ise iki arada bir derede - hem umutlu hem kuşkulu.
Şimdi size bir şey söyleyeyim mi? Bu seçimler sadece yönetim kurulu belirleme meselesi değil. Aslında Beşiktaş'ın ruhunu, kimliğini ve gelecek vizyonunu şekillendirecek bir dönüm noktası. Kulüp tarihinde unutulmayacak bir sayfa açılıyor adeta.
Seçim Öncesi Son Durum
Kulislerde konuşulanlara göre, adaylar son oy avı peşinde. Telefonlar susmak bilmiyor, kapı kapı geziliyor, eski dostluklar hatırlatılıyor. Herkesin dilinde aynı soru: "Acaba yarın hangi renk ağır basacak?"
Bazı taraftar grupları zaten kararını vermiş durumda. Sosyal medyada ateşli tartışmalar sürerken, kahvehanelerdeki sohbetlerin tek gündemi bu seçim. Hani derler ya, "Beşiktaş'ta gündem asla bitmez" diye - işte şu an tam olarak o atmosferi yaşıyoruz.
Son bir not daha: Yarın sadece bir seçim değil, aynı zamanda Beşiktaş ailesinin birlik ruhunun da sınavı. Umarım her şey gönlümüzce olur da, bu köklü çınar daha da güçlenerek yoluna devam eder.
