Futbolun yaşayan efsanelerinden Aykut Kocaman, mikrofonları karşısına geçtiği o anlarda -her zamanki gibi- dosdoğru konuşmaktan çekinmedi. Fenerbahçe'nin son durumuna ilişkin sözleri ise adeta bir tokat gibi çarptı futbol camiasının yüzüne.
"Takım olamamışlar," diyor Kocaman, sesindeki o karakteristik ciddiyetle. "Bireysel yetenekler var evet, kimse bunu inkâr edemez. Ama işte o meşhur 'biz' ruhu, kolektif şuur... Onlar yok. Maç içinde dağılıyor, kopuyor, birbirlerini bulamıyorlar."
Ve ekliyor, uzun bir iç çekişin ardından: "Bu eksiklikle yola devam etmek, en sarp yokuşa el freni çekili bir arabayla çıkmaya benzer. Sonu hüsran olur."
Peki Ya Çözüm? Kocaman'dan Altın Değerinde Tavsiyeler
Eleştirmekle yetinmiyor tabii ki usta hoca. Çareyi de gösteriyor. Ona göre formül aslında basit: "Önce defansif organizasyon düzelecek. Orta sahada top kaybettikten sonraki ilk 5 saniye, bir maçın kaderini belirler. Fener o anlarda çok dağınık. Rakip, hücuma çıkarken adeta otoban buluyor."
Bir diğer mesele de mentalite. "Galibiyet alışkanlığı gerekiyor," vurguluyor. "Sürekli kazanan, o alışkanlığı edinmiş bir kadro değil bu. Yenilgi psikolojisi bir kısır döngü yaratmış durumda. Bunu kırmak için sağlam, gösterişsiz, 1-0'lık galibiyetler lazım. Her maçı 5-0 kazanmak zorunda değilsiniz."
Gelecek Kaygısı ve Taraftar Baskısı
Fenerbahçe taraftarının sabırsızlığını ve öfkesini de anlayışla karşılıyor Kocaman. "Taraftar en haklı olan," diye düşünüyor. "Yıllardır aynı hikaye. Bu baskıyı yönetmek de oyuncuların ve teknik ekibin işi. Kaçış yok."
Son sözü ise net: "Ya bu takım çok kısa sürede toparlanıp bir ruh yakalayacak, ya da sezon çok erken bitecek onlar için. Zaman daralıyor."
Gerçekten de, saat tik tak işliyor. Ve Fenerbahçe'nin bu uyarıları dikkate alıp almayacağı, önümüzdeki haftalardaki performansına bakacağız hep birlikte.
