Mustafa Cülcü'dan Stuttgart Maçı Hakemine Fırtına Gibi Tepki! Jakob Kehlet İçin 'Dağıldı' Yorumu
Cülcü'den Hakem Kehlet'e Sert Eleştiri: 'Dağıldı'

Vallahi insan şaşırıp kalıyor bazen. Futbol dediğin şey sadece sahadaki oyuncuların mücadelesi değil artık. Tribünlerde, kamera arkasında, ofsayt çizgisinde yaşananlar bazen maçın kendisinden daha çok konuşuluyor. İşte tam da böyle bir durum yaşandı Fenerbahçe'nin VFL Wolfsburg hazırlık maçında.

Maçı yöneten Danimarkalı hakem Jakob Kehlet'in performansı, sarı-lacivertli kulübün teknik direktörü Mustafa Cülcü'yü adeta çileden çıkarttı. Öyle ki, normalde soğukkanlı duruşuyla bilinen Cülcü, kameralar karşısına geçtiğinde kelimeleri tartarak seçmekte zorlandığını hissettirdi.

"Bu Kadar Da Olmaz" Dedirten Kararlar

Oyun içinde verilen tartışmalı kararlar bir yana, asıl patlama maç sonunda geldi. Cülcü'nün yüzündeki ifade her şeyi anlatıyordu aslında - o bildik, "yine mi?" der gibi bir bakış. Ama bu sefer sessiz kalmadı.

"Jakob Kehlet bu akşam gerçekten dağıldı," diye başladı söze teknik adam. Sanki içinde birikmiş tüm hayal kırıklığını bu cümleye yüklemişti. "Vereceği kararlarda tutarlılık diye bir şey kalmadı. Bir pozisyonda faul çalıyor, bir dakika sonra aynı pozisyonda oyunu devam ettiriyor."

İnsan düşünmeden edemiyor: Hazırlık maçı deyip geçmemek lazım. Çünkü bu maçlar takımların sezon öncesi ritim kazandığı, oyuncuların forma tutunduğu kritik antrenmanlar aslında.

Teknik Heyetin Gözüyle Hakem Performansı

Cülcü'nün eleştirileri sadece genel ifadelerle sınırlı kalmadı. Spesifik olaylara da değindi ki, bu durum eleştirilerinin ne kadar haklı temellere dayandığını gösterdi:

  • İkili mücadelelerdeki tutarsız yorumlar
  • Ofsayt kararlarındaki zamanlama hataları
  • Oyun akışını kesen gereksiz müdahaleler
  • Oyunculara gösterilen kartlardaki ölçüsüzlük

"Biz sahada mücadele ederken, hakemin de aynı profesyonellikle oyunu yönetmesini bekliyoruz," diye ekledi Cülcü. Sanki şunu demek istiyordu: Hazırlık maçı da olsa, buradaki herkes işini ciddiye alıyor.

Ve belki de en can alıcı nokta şuydu: "Eğer bir hakem bu seviyede bir maçta bu kadar zorlanıyorsa, kendisi için endişelenmemiz gerekiyor." Bu cümle, eleştirinin kişiselleşmiş olmaktan çıkıp mesleki bir değerlendirmeye dönüştüğünün göstergesiydi.

Peki Ya Sonrası?

Futbol camiası bu tür açıklamalara alışkın aslında. Ama Cülcü'nün üslubu - her ne kadar sert olsa da - saygı çerçevesini aşmıyordu. Eleştirileri yapıcıydı, en azından niyet öyle görünüyordu.

Takımın maç içindeki performansından memnun olduğunu da belirten teknik adam, "Asıl odaklanmamız gereken kendi oyunumuz" mesajını verdi. Ama şunu da eklemeden edemedi: "Ancak adil bir ortamda mücadele etmek her takımın hakkı."

Bu açıklamalar sonrası sosyal medyada da hareketlilik yaşandı tabii. Taraftarlar ikiye bölünmüş gibiydi: Bir kesim Cülcü'nün haksız olduğunu düşünürken, diğerleri "Nihayet sesimiz duyuldu" havasındaydı.

Gelinen noktada şunu söyleyebiliriz: Futbol sadece topun peşinde koşmaktan ibaret değil. Adalet duygusunun da sahada hüküm sürmesi gerekiyor. Ve görünen o ki, Cülcü bu duygunun peşinden koşmaya devam edecek.

Peki sizce? Hakem eleştirileri futbolun doğal bir parçası mı, yoksa sınırları aşan bir müdahale mi? Cevabı aslında herkesin kendi futbol anlayışında gizli...