Bugün Şükrü Saracoğlu Tesisleri'nde yaşananlar, sıradan bir antrenman gününden çok daha fazlasıydı. Havada hissedilen o yoğun duygu, belki de sporun sınırları aşan gücünü bir kez daha hatırlattı bize.
Fenerbahçeli futbolcular sahaya çıkmadan hemen önce, hep birlikte açtıkları Filistin bayrağıyla adeta yüreklerindeki dayanışmayı haykırdılar. O anı görenler için, bu sadece bir jest değil, evrensel bir insanlık mesajıydı.
Kalpten Gelen Bir Hareket
Aslında bu, Fenerbahçe'nin ilk Filistin destek mesajı değil. Daha önce de kulüp, çeşitli platformlarda bölge halkının yanında olduğunu defalarca dile getirmişti. Ama bugünkü sahne... İşte o, kelimelerin yetmediği yerde sporun evrensel dilinin nasıl konuştuğunu gösterdi.
Oyuncuların yüz ifadelerindeki o ciddiyet, aslında her şeyi anlatıyordu. Profesyonel bir maç öncesi konsantrasyonu kadar önemliydi bu an onlar için. Çünkü biliyorlardı ki, bazen bir futbol takımından çok daha fazlasını temsil ediyorlardı.
Sporun Birleştirici Gücü
Futbol sahaları sadece gol ve galibiyetlerin değil, aynı zamanda insani değerlerin de yaşandığı yerler. Fenerbahçe'nin bu hareketi de bunun en güzel kanıtı. Üç renkli formanın arkasındaki yürekler, binlerce kilometre ötedeki insanların acısını hissediyor ve bunu göstermekten çekinmiyor.
Belki de en çarpıcı olanı, bu desteğin sadece sembolik bir hareket olmaması. Kulüp, daha önce de bölgeye yardım kampanyaları düzenlemiş, somut adımlar atmıştı. Bugünkü bayrak açma eylemi ise bu uzun soluklu dayanışmanın sadece görünen yüzü.
Ve şunu söylemeden geçemeyeceğim: Spor camiasındaki bu tür insani çıkışlar, maç skorlarından çok daha kalıcı izler bırakıyor hafızalarda. Fenerbahçe de bunun farkında gibi görünüyor.