Madrid'de gece saatlerinde oynanan mücadelede sahne tamamen kırmızı-beyazlı ekibindi. Atletico, adeta bir fırtına gibi esti Frankfurt'un üzerinde - ki Alman temsilcisi neye uğradığını şaşırdı desem yeridir.
Maçın daha 12. dakikasında Griezmann'ın attığı gol, İspanyol ekibine erken bir rahatlama getirdi. Fransız yıldız, topu ağlarla buluştururken kaleci Trapp'ı tamamen çaresiz bıraktı. Aslına bakarsanız, bu gol maçın genel gidişatının da bir habercisi gibiydi.
İkinci Yarıda Gol Yağmuru
İlk yarı 1-0 bitse de, asıl show ikinci 45 dakikada yaşandı. Atletico oyuncuları sanki dinlenmiş değil, aksine daha da hırslanmış gibiydiler. 58. dakikada Morata'nın golü, Frankfurt için bardağı taşıran son damla oldu.
Ve sonra... ardı ardına gelen goller! 66. dakikada Lino, 74'te ise Correa fileleri havalandırdı. Correa'nın attığı gol özellikle dikkat çekiciydi - adeta bir sanat eseri gibiydi. Maçın bitimine iki dakika kala Depay'in kaydettiği gol ise adeta Frankfurt'un canına okudu.
Simeone'nin Taktiği Mükemmel İşledi
Diego Simeone'nin hazırladığı oyun planı tıkır tıkır işledi desem abartmış olmam. Atletico, hem defansif organizasyonuyla hem de hücumdaki etkinliğiyle gerçekten takım oyununun nasıl oynanacağını gösterdi. Frankfurt ise - ne yazık ki - bu fırtınaya dayanamadı.
Alman ekibinin savunması delik deşik oldu, orta sahası etkisiz kaldı, hücumu ise neredeyse yok denecek kadar azdı. Toplamda sadece 3 şut deneyebilmeleri durumun vahametini gözler önüne seriyor.
Bu sonuçla Atletico Madrid, grubunda maximum puana ulaşarak liderliğe yükseldi. Frankfurt ise - bana sorarsanız - uzun bir akşam geçirdi ve değerlendirmesi gereken çok şey var. İspanyol ekibinin bu performansıyla Avrupa'da bu sezon sürpriz yapabileceğini söyleyebilirim, ne dersiniz?