Tam da herkesin 'Acaba ne zaman konuşur?' diye beklediği sırada, Aziz Yıldırım'dan öyle bir çıkış geldi ki, futbol camiası bir kez daha sallandı. Eski Beşiktaş yöneticisi Sadi Saran'ın eleştirilerine verdiği yanıt, adeta bir liderlik dersi niteliğindeydi.
Şimdi, işin aslını anlatayım size. Saran, bir televizyon programında çıkmış, 'Aziz Yıldırım Süleyman Seba'nın yerini dolduramaz' minvalinde laflar etmiş. Eh, böyle bir sözü söyledikten sonra karşılık beklememek de olmazdı zaten.
'Herkes Kendi İşine Baksın'
Yıldırım'ın cevabı ise tipik Aziz Yıldırım tarzıydı - net, keskin ve hiç tereddütsüz. "Herkes kendi camiasının işine baksın" diyerek aslında sınırları çizdi. Sanki şunu demek istiyordu: 'Ben Fenerbahçe'min işlerine bakarım, başkaları da kendine baksın.'
Peki ya Süleyman Seba kıyaslaması? İşte orada işler iyice ilginçleşti. Yıldırım, "Süleyman Seba çok değerli bir isimdi, onun yeri ayrı benim yerim ayrı" mealinde bir açıklama yaparak aslında şunu vurguladı: Her liderin kendi tarzı ve dönemi vardır, kıyaslamak doğru değildir.
Arka Plandaki Gerilim
Bu polemiğin aslında daha derinlerde yatan bir gerilimden kaynaklandığını söylemeden geçmeyelim. Futbol dünyamız - maalesef - son zamanlarda gereksiz tartışmalarla çalkalanıyor. Kim kimi eleştirecek, kim kime laf atacak derken, asıl işler ihmal ediliyor gibi geliyor bana.
Yıldırım'ın bu çıkışı belki de sadece Saran'a değil, tüm bu 'eleştiri manyaklarına' bir mesaj niteliğindeydi. 'Ben işimi yapıyorum, siz de kendi işinize bakın' der gibiydi.
Futbol Camiası Ne Diyor?
Olayın ardından futbol kamuoyu ikiye bölünmüş durumda. Bir kesim 'Aziz Yıldırım haklı, herkes kendi takımına baksın' derken, diğer kesim 'Saran'ın söylediklerinde de doğruluk payı var' diye düşünüyor.
Aslında mesele şu: Futbolumuz bu tür kısır çekişmelerle mi uğraşsın, yoksa daha verimli işlere mi odaklansın? Bana sorarsanız - ki soruyorsunuz - ikincisi çok daha makul görünüyor.
Yıldırım'ın bu çıkışı belki de uzun süredir suskunluğunu bozduğu en anlamlı açıklamalardan biriydi. O bildiğimiz, tanıdığımız Aziz Yıldırım portresini bir kez daha gözler önüne serdi: Dik duruşlu, net konuşan ve lafını esirgemeyen bir lider.
Peki ya bundan sonra? Bence bu polemiğin daha çok su kaldıracağa benziyor. Futbol dünyamız - ne yazık ki - böyle tartışmaları çok sever. Ama umalım ki, asıl önemli olan futbola odaklanmak unutulmasın.
