
Paris'teki tiyatroda gece yarısına doğru, sanki zamanın kendisi nefesini tutmuştu. O kırmızı halıda yürüyen her isim, futbol tarihinin canlı birer efsanesiydi adeta. Ve sonunda, o an geldi...
Lionel Messi. İsmi söylendiğinde salonda kopan fırtınayı tarif etmek kelimelerin gücünü aşıyor gerçekten. Sekizinci kez! Bu rakamı telaffuz etmek bile insanın tüylerini diken diken ediyor. Inter Miami ve Arjantin Milli Takımı'ndaki olağanüstü performansı, onu bir kez daha zirveye taşıdı. Düşünsenize, neredeyse bir on yıldır bu ödülle dans ediyor bu adam.
Kadın Futbolunda Bonmatı Fırtınası
Kadınlar kategorisinde ise Aitana Bonmatı'nın zaferi, İspanyol futbolunun altın çağının bir göstergesiydi. Barcelona'yla kazandığı şampiyonluklar ve İspanya'nın Dünya Kupası zaferi... Bu genç yıldız, ödülü alırken gözlerindeki o heyecanı görmeliydiniz.
Peki ya diğerleri? İşte orada işler gerçekten ilginçleşiyor:
- Erling Haaland - Manchester City'de attığı gollerle ikinci sırada
- Kylian Mbappé - Fransa'nın genç yıldızı üçüncülükte kaldı
- Kevin De Bruyne - Orta sahanın beyni dördüncü oldu
Geceye Damga Vuran Diğer Kazananlar
Aslında ödül gecesi sadece Altın Top'la sınırlı değildi. Jude Bellingham'in Kopa Kupası'nı alışı, genç yeteneğin dünyaya meydan okuması gibiydi. Ve Emiliano Martínez... Dünya Kupası'ndaki kurtarışlarıyla Yashin Ödülü'nü alırken, kalecilerin de bu oyunda ne kadar kritik olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Gariptir, bu törenlerde her zaman gözden kaçan bir detay vardır: Ödülü alamayanların yüz ifadeleri. Orada, o salonda, dünyanın en iyileri arasında olup da o heykelciği kucaklayamamanın verdiği o karışık duygu... İnsanı düşündürüyor doğrusu.
Futbol dediğimiz bu büyülü dünyada, bir gecede tarih yazılıverdi işte. Messi'nin bu zaferi, belki de onun jenerasyonunun son büyük çıkışıydı kim bilir? Gelecek yılın sürprizlerini şimdiden merak etmemek elde değil.