Dün akşam Bodrum'un nefes kesen havasında, stad adeta elektrikle doluydu. Bodrum FK, saha içinde bir sanat eseri çizer gibi oynadı ve rakibine adeta futbol dersi verdi.
İlk yarı... Oyuncular sanki birbirlerinin zihinlerini okuyorlardı. Top sanki ayaklarına yapışmıştı. Ve sonra, dakika 32'yi gösterirken, o an geldi! Müthiş bir ortayla gelen topa harika bir kafa vuruşu. Kaleci ne yapabilirdi ki? Seyirci ayağa fırladı, tribünler sallandı adeta. İlk gol böylece geldi.
İkinci yarıya rakibi daha farklı çıksa da, Bodrum FK'nin hücum hattı dinmek bilmiyordu. Dakikalar 67'yi gösterirken, ceza sahası dışından çekilen muhteşem bir şut... Top filelerle buluştu. İnanılmazdı! Gol üstüne gol. Sanki takımın moral ve motivasyonu her golle katlanarak artıyordu.
Ve maçın bitimine doğru, tam dakika 89'da, son noktayı koyan bir gol daha. Hızlı bir kontra-atak, akıllı bir pas, ve soğukkanlılıkla tamamlanan vuruş. Seyirciden yükselen tezahürat sesleri geceye yayıldı.
Maçın adamı kimdi derseniz, sahada adeta bir orkestra şefi gibi oynayan orta saha oyuncusu diyebiliriz. Hem defansif olarak kalesini korudu hem de hücumdaki kritik paslarıyla iki golün altına imza attı. Mükemmel bir performans!
Bu galibiyet, takıma puan olarak da, moral olarak da inanılmaz bir katkı sağladı. Taraftarlar için de unutulmaz bir gece oldu. Ligdeki yerini sağlamlaştırmak isteyen Bodrum FK, bu performansıyla gerçekten göz doldurdu. Bundan sonraki maçlarda neler olacak, hep birlikte göreceğiz.
