Kim derdi ki? Burak Yılmaz'ın bu yaşta böyle bir patlama yapacağını. Ama işte gerçek - tam anlamıyla bir reenkarnasyon yaşıyor sanki. Eskiden bildiğimiz o forvet değil karşımızdaki; adeta yirmili yaşlarının enerjisiyle oynuyor.
Son maçlardaki performansına bakıyorum da, insan "Bu adam kaç yaşında?" diye sormadan edemiyor. Öyle bir form tutturmuş ki, genç oyunculara taş çıkartıyor resmen. Hem gol hem de asist krallığında listede üst sıralarda - inanılır gibi değil!
Rakamlar Don't Lie - İstatistikler Konuşuyor
Şu anki istatistikleri kariyerindeki tüm dönemleri geride bırakmış durumda. Gol verimliliği, oyun kurmadaki katkısı, sahada geçirdiği her dakikanın değeri... Hepsi tavan yapmış. Ben şahsen bu kadarını beklemiyordum açıkçası.
Takım arkadaşlarıyla uyumu ise tam bir masterclass. Tecrübesiyle genç oyunculara yol gösterirken, kendi performansıyla da onlara ilham oluyor. Bu dengeyi kurmak her babayiğidin harcı değil, kabul edelim.
Yaş Sadece Bir Sayı Mı?
Bazen düşünüyorum da, belki de en büyük avantajı bu yaşında olması. Tüm o tecrübeyi, olgunluğu üstüne koymuş, bir de üstüne fiziksel olarak zirvede. Nadir görülen bir kombinasyon bu. Gençken sahip olduğu hız ve çeviklikle, şimdiki futbol zekasını birleştirseydi acaba nasıl olurdu diye hayal kurmadan edemiyor insan.
Antrenmanlardaki disiplini, beslenme programına olan bağlılığı - bunların hepsi meyvelerini veriyor tabii. Ama bence asıl mesele zihinsel olarak hâlâ çok açık olması. O istek, o açlık gözlerinden okunuyor.
Sonuç olarak, Burak Yılmaz bize şunu gösteriyor: Yaş bir engel değil, aksine bir avantaj olabilir. Doğru zihniyetle, doğru çalışmayla sınırların ötesine geçmek mümkün. Ve şu an tam olarak bunu yapıyor - kariyerinin en iyi versiyonunu sergiliyor.