İşte o an. Zagreb'deki Maksimir Stadyumu'nda hava ağır, zaman yavaşlamış gibi. 65. dakika... Hakem ıslık çalıyor, eliyle beyaz noktayı gösteriyor. Beşiktaş'a tarihi fırsat.
Cenk Tosun, o anda ne hissetti biliyor musunuz? Tam 32 yaşında, yılların tecrübesiyle dolu bir forvet. Ama işte o kritik penaltı kararında takım arkadaşı Semih Kılıçsoy'a yol verdi. Ve şimdi, aradan geçen zaman içinde şunu söylüyor: "Keşke..."
Geçmişin Gölgesinde Bir Karar
Aslında her şey geçmişte yaşananlarla ilgili. Cenk, daha önceki penaltı deneyimlerini düşünmüş o anda. "Geçmişte penaltı kaçırdığım anlar aklıma geldi" diye itiraf ediyor. İnsan beyni böyle işte - bazen geçmişin hayaletleri şimdiki kararlarımızı etkiliyor.
Semih ise genç, dinamik ve formda. Maçın o anındaki psikolojisi daha iyi durumda. Ama işte futbol böyle bir şey - mantık her zaman kazanamıyor.
Sonuç: Kaçan Fırsat
Ve olan oldu. Semih Kılıçsoy'un vuruşu kaleci Livakoviç'e takıldı. O altın fırsat buharlaşıp gitti. Cenk, yedek kulübesinde otururken içinin nasıl burkulduğunu anlatıyor: "İçimden bir ses, keşke ben atsaydım diye fısıldıyordu."
Bu sadece bir penaltı değil aslında. Bir takım kaptanının, genç oyuncuya duyduğu güvenin sembolü. Ama aynı zamanda bir pişmanlığın da başlangıcı.
Tecrübe Konuşuyor: "Bir Daha Olsa..."
Cenk sonrasında düşünmüş, taşınmış. "Bir daha aynı durum olsa, topu alır kaleye yürürdüm" diyor. Tecrübe işte böyle bir şey - insana hatalarından ders aldırıyor.
Takım arkadaşı Muleka da penaltı kullanmak istemiş aslında. Ama Semih çok ısrarcı davranmış. Futbolcular arasındaki bu diyaloglar, maçın görünmeyen yüzü.
Beşiktaş teknik ekibi de penaltıyı Semih'in kullanmasını onaylamış. Yani karar kolektif bir şekilde alınmış. Ama sonuç herkesi üzmüş.
Geleceğe Bakış
Cenk şimdi geleceğe odaklanmış durumda. "Önemli olan takımın başarısı" diyor. Ama itiraf etmeden de edemiyor: "O andaki kararımız doğruydu belki, ama sonuç yanlıştı."
Futbol böyle işte - bazen en doğru görünen kararlar en yanlış sonuçları doğurabiliyor. Önemli olan bu hatalardan ders çıkarıp yoluna devam edebilmek.
Cenk Tosun, bu pişmanlığıyla aslında tüm sporculara bir ders veriyor: Bazen en zoru, sorumluluğu üstlenmektir.