
İşte böyle bir gece daha! Sahne, Süper Lig'in iki devinin karşılaştığı o unutulmaz derbiye aitti. Ve Fenerbahçe, adeta bir fırtına gibi eserek, Beşiktaş'ı sahadan silip süpürdü. Skorbord 3-0'ı gösterirken, aslında hikaye ilk 45 dakikada yazılmıştı bile.
Başlama vuruşu daha yeni yapılmıştı ki, Fenerbahçe oyunu istediği gibi kurmaya başladı. Sanki tribünlerden gelen her tezahürat, sahaya yansıyan bir enerji patlamasına dönüşüyordu. Ve 11. dakikaya gelindiğinde, o an yaşandı: Edin Džeko! Bosnalı yıldız, topu ağlarla buluşturarak takımını 1-0 öne geçirdi. Seyirci yerinden fırlamıştı.
Gol, sarı-lacivertlilere inanılmaz bir özgüven aşıladı. Orta sahada Sebastian Szymanski'nin dansı, defansta ise mükemmel bir örgü hakimdi. Beşiktaş ise bir türlü toparlanamıyor, Fenerbahçe'nin baskısı altında adeta nefes alamıyordu. Ve 23. dakikada ikinci gol geldi. Yine Džeko, yine cool bitiriş! 2-0. İnanmak güçtü.
İlk yarının bitmesine sadece dakikalar kala, Polonyalı yıldız Szymanski skora kendi imzasını attı. 3-0. İnanılmazdı! İlk 45 dakikanın istatistikleri bile Fenerbahçe'nin üstünlüğünü gözler önüne seriyordu: %65 top hakimiyeti, 10'dan fazla şut ve mükemmel bir pressing.
İkinci yarı? Neredeyse bir formalite. Beşiktaş birkaç fırsat yaratsa da, Fenerbahçe'nin defansı adeta bir kale gibiydi. Maç bitiş düdüğü çalınca, Fenerbahçe taraftarı tribünlerde zafer türküleri söylemeye başladı. Bu, sadece bir galibiyet değil, aynı zamanda bir stil, bir karakter göstergesiydi.
Teknik direktör İsmail Kartal, oyuncuların sahada uyguladığı planın neredeyse kusursuz olduğunu belirtti. Džeko ise iki golünün yanı sıra, takım arkadaşlarıyla olan uyumunun altını çizdi. Beşiktaş tarafında ise hayal kırıklığı hissediliyordu. Bu maç, onlar için acı bir ders oldu.
Bu sonuçla birlikte Fenerbahçe, ligdeki yerini sağlamlaştırırken, taraftarına da unutulmaz bir gece yaşattı. Gerçekten de, bazen futbol sadece skordan ibaret olmuyor. Sahada yansıyan ruh, azim ve takım oyunu da işte böyle tarihi anlara şahitlik ettiriyor.