Tamam, itiraf edelim - bu hafta Süper Lig'de işler gerçekten kızıştı. Özellikle de sarı-kırmızılı taraftarlar için durum harika görünüyor. Nef Stadyumu'nda oynanan maç, Galatasaray'ın bu sezonki iddiasını bir kez daha gözler önüne serdi.
Evinde oynadığı karşılaşmada Galatasaray, rakibine adeta futbol dersi verdi desem abartmış olmam. Takım oyunu, ofansif futbol anlayışı ve defansif organizasyonuyla tam bir makine gibi işliyorlar. Sanki her oyuncu bir diğerinin ne yapacağını biliyor gibi - o kadar uyumlular.
Beşiktaş'ın Deplasman Kabusu
Öte yandan Beşiktaş... Ah Beşiktaş! Siyah-beyazlı ekip deplasmanda yine zorlandı, yine sıkıntılar yaşadı. Sanki evden çıkınca bambaşka bir takıma dönüşüyorlar. Bu deplasman sendromunu bir türlü aşamıyorlar ki, taraftarların sabrı gerçekten takdire şayan.
Maçın belki de en can alıcı noktası şuydu: Galatasaray'ın oyun kurma becerisi ile Beşiktaş'ın deplasmandaki tutarsızlığı arasındaki uçurum gerçekten dikkat çekici. Bir tarafta adeta saat gibi işleyen bir sistem, diğer tarafta ise tam bir bilmece.
Şampiyonluk Yolunda Kritik Dönemeç
Sezonun bu aşamasında her puan altın değerinde. Galatasaray evindeki bu dominant performansıyla liderlik yarışında önemli bir mesaj verdi. Ama şunu da unutmamak lazım - futbol asla tahmin edilemez. Bugün zirvede olan yarın nerelere düşer, kim bilebilir ki?
Beşiktaş taraftarları ise muhtemelen kendilerine şu soruyu soruyordur: "Neden deplasmanda bu kadar farklı oynuyoruz?" Cevabı bulmaları gerekiyor, hem de çok acil. Çünkü bu ligin kaderi çoğunlukla deplasman maçlarında yazılıyor.
Sonuç olarak, bu hafta bize şunu gösterdi: Galatasaray ciddi bir iddianın sahibi, Beşiktaş ise hâlâ arayış içinde. Fakat - ve bu çok önemli - futbol asla sadece bir haftanın oyunu değildir. Önümüzde daha çok maç var ve her şey çok hızlı değişebilir.