Dün gece stad adeta elektriklendi. Öyle bir atmosferdi ki, tribünlerden gelen coşku sahaya yansımakta gecikmedi. İlk dakikalardan itibaren takımın hücum hattı, rakip savunmayı adeta bir bilmeceye çevirdi.
Ve sonra... İşte o an geldi. 18. dakikada sahne alan genç yıldız, topu ağlarla buluşturdu. Gol değil, adeta bir sanat eseriydi. Kalecinin umutsuz bakışları arasında, top fileleri sarsarken, stad ayağa kalktı.
Fırtına Dinmiyor
İkinci yarıda tempo düşmedi, aksine arttı. Hücum hattındaki üçlü, birbirlerine o kadar uyumluydu ki - sanki telepati kuruyorlardı. Pas trafiği, rakip savunmayı sürekli yanıltıyor, boş alanlar yaratıyorlardı.
53. dakika... Bir asist daha. Bu kez sol kanattan gelen ortaya mükemmel kafa vuruşu. İnanmak güçtü gerçekten. Taraftar deliriyordu, teknik direktör ise kenarda gururla gülümsüyordu.
Son Dakika Heyecanı
Maçın bitimine doğru, enerji seviyesi zirve yaptı. 88. dakikada ceza sahası içinde adeta bir dans gösterisi. Üç oyuncu, dört rakiple baş ederek fileleri bir kez daha havalandırdı.
Son düdük çaldığında, istatistikler konuşuyordu: Toplam 25 şut, 12 isabet ve muhteşem bir galibiyet. Bu ofansif performans, ligde uzun süredir görülmemiş türdendi. Takım, hücum gücüyle adeta 'izleyen herkesi büyüledi' diyebilirim.
Geceye damgasını vuran bu fırtına, taraftarları gelecek maçlar için şimdiden heyecanlandırıyor. Kim bilir, belki de bu sadece bir başlangıçtır...
