Tamam, şimdi gerçeklerle yüzleşme zamanı. Kasımpaşa'nın yeni patronu Thomas Reis, ilk basın toplantısında kelimeleri özenle seçti ama her cümlesinde bir iddia saklıydı. Sanki uzun zamandır bu anı bekliyormuş gibiydi, belli ki hazırlıklı gelmişti.
"Buraya puan veya puanlar almaya geldik" derken, aslında sadece maç sonuçlarından bahsetmiyordu. O, takımın ruhunu değiştirmek, kaybeden mentaliteden kurtulmak istiyordu. İnanın, bunu ses tonundan anlamak mümkündü.
Antrenman Sahasındaki Devrim
İlk antrenmanlar... Ah, o ilk antrenmanlar her zaman yalan söylemez. Oyuncuların yüz ifadeleri, tempoları, birbirleriyle olan iletişimleri - hepsi yeni bir başlangıcın habercisi gibiydi. Reis, sahada adeta bir orkestra şefi gibiydi. Dur, koş, pas, şut... Her şey planlıydı.
"Takım olarak çok çalışıyoruz" demek kolay tabii. Ama gerçekten çalıştıklarını görmek için antrenmanı izlemeniz yeterli. Ter, efor, bazen sinirler geriliyor - işte o zaman anlıyorsunuz ki bu takım uyanmaya başlıyor.
Hedefler Net: Puanlar!
Belki de en çarpıcı olanı, Reis'in hedefler konusundaki netliğiydi. "Görevimiz belli" derken, aslında sezon boyunca takip edecekleri yol haritasından bahsediyordu. Ve evet, bu haritanın üzerinde büyük harflerle 'PUAN' yazıyordu.
Biliyor musunuz, bazen teknik direktörler lafı dolandırır, 'sürece odaklanıyoruz' derler. Ama Reis öyle değil. Direkt, net, anlaşılır. Sanki 'bizi izleyin, göreceksiniz' diyor gibiydi.
Takım Ruhu Yeniden İnşa Ediliyor
En önemlisi de - ve bunu söylemeden geçemeyeceğim - takımın moralinin yerinde olması. Yeni bir başlangıç her zaman enerji getirir, değil mi? Oyuncuların gözlerindeki o ışığı görmeliydiniz. Yeniden şans verilmiş gibi hissediyorlardı.
Thomas Reis'in buradaki en büyük şansı, tam da bu ruh halini yakalamış olması. Takım düşüşteyken gelmişti ve herkes bir kurtarıcı bekliyordu. Şimdi, o beklentiyi gerçeğe dönüştürmek için sahada.
Son söz? Bekleyip göreceğiz tabii. Ama şunu söyleyebilirim ki, Kasımpaşa taraftarı uzun zamandır ilk kez bu kadar umutlu. Ve bazen, umut en güçlü silahtır.