Nefes kesen bir mücadelenin ardından sahada ve kenarda yaşananlar, futbola dair bildiğimiz pek çok şeyi sorgulatacak cinstendi. Liverpool'un Hollandalı teknik beyi Arne Slot, normalde soğukkanlılığıyla tanınan bir isim olmasına rağmen, bu kez bambaşka bir portre çizdi.
Maçın bitiş düdüğünün hemen ardından kameraların karşısına geçen Slot'un yüz ifadesi her şeyi anlatıyordu adeta. Gözlerindeki o şaşkınlık ve bir o kadar da hayranlık karışımı ifade, spor yazarlarını bile kelime bulmakta zorladı.
'İNANILMAZ BİR ENERJİ VARDI'
"Daha önce pek çok zorlu deplasman gördüm," diye başladı konuşmasına, "ama buradaki atmosfer gerçekten farklıydı." Cümlelerini toparlamaya çalışırken, ses tonundaki o hafif titreme dikkatlerden kaçmadı. Sanki yaşadığı deneyimi kelimelere dökmekte zorlanıyordu.
Aslında olan biteni anlatmak hiç de kolay değildi. Tribünlerden yükselen o ses dalgaları, sahaya yansıyan o inanılmaz enerji... Futbolun sadece oyuncularla oynanan bir oyun olmadığını bir kez daha hatırlattı herkese.
OYUNCULAR DA ETKİLENDİ
Liverpool'un yıldız oyuncularından bazılarının maç sonrasındaki açıklamaları da teknik direktörlerini destekler nitelikteydi. "İkinci yarıda adeta bir fırtınanın göbeğinde oynuyor gibi hissettik," diyen bir oyuncu, yaşadıkları deneyimin sıradan bir deplasman maçından çok daha öte olduğunu vurguladı.
Peki neydi bu kadar etkileyici olan? Sadece gürültü değildi elbette. Tribünlerle saha arasındaki o simbiyotik ilişki, oyuncuların her topa basışında kendini gösteriyordu. Sanki on ikinci oyuncu sahaya inmişti ve her pas, her mücadele birlikte yapılıyordu.
BEKLENTİLERİN ÇOK ÖTESİNDE
Slot'un belki de en çarpıcı itirafı şu oldu: "Bu kadarını beklemiyordum, itiraf edeyim." Tecrübeli teknik adam, kariyerinde ilk kez böyle bir deneyim yaşadığını ima edercesine konuştu. "Duyduklarımız, okuduklarımız vardı ama yaşamak bambaşka."
Futbolun sadece teknik ve taktiklerden ibaret olmadığını, ruhu ve kalbi olan bir sanat olduğunu bir kez daha kanıtlayan bu maç, Avrupa futbol arenasında da geniş yankı buldu. Öyle ki, bazı yabancı gazeteler iki takımın da taraftarlarını öven manşetler attı.
Bu maç bize gösterdi ki; futbol bazen istatistiklerin, pas yüzdelerinin ve top hakimiyetinin ötesine geçebiliyor. Sahadaki o 22 oyuncunun yanı sıra, tribünlerdeki binlerce kişinin yüreği de oynuyor aslında. Ve işte o zaman futbol gerçek anlamda 'güzel oyun' haline geliyor.