Tam da futbol dünyasının yeni sezona ısındığı şu günlerde, kulislere düşen bomba haber herkesi heyecanlandırdı. Türkiye'nin iki önemli futbol insanı, Avrupa futbolunun en seçkin eğitim programlarından birine kabul edildi. Gerçekten takdire şayan bir gelişme!
Tolga Zengin - o bildiğimiz kurt kaledeki o müthiş reflekslerin sahibi - ve Cüneyt Çakır - sahada verdiği o unutulmaz kararlarla hafızalara kazınan isim - artık UEFA'nın MİPE (Managing Integrity in Professional Football) programının birer parçası.
Peki Nedir Bu MİPE Programı?
Aslında çoğumuzun pek aşina olmadığı ama futbol dünyasında oldukça prestijli bir eğitim bu. UEFA'nın profesyonel futbolun bütüncül yönetimine odaklandığı bu program, adeta futbol yöneticileri için bir 'master class' niteliğinde. Yönetimden etiğe, finansal stratejilerden oyun gelişimine kadar uzanıyor.
İşin ilginç yanı, bu programa seçilmek öyle kolay değil. UEFA'nın titizlikle belirlediği kriterlerden geçmek gerekiyor. Tolga ve Cüneyt'in buraya kabul edilmesi, aslında onların futbol vizyonlarının ne kadar değerli bulunduğunun da bir göstergesi.
İki Farklı Kariyer, Ortak Bir Yol
Düşünsenize; biri kaleciliğiyle nam salmış, diğeri ise dünyanın en büyük futbol organizasyonlarında düdük çalmış. Farklı kulvarlarda yürümüş bu iki isim, şimdi aynı eğitim sıralarında buluşuyor. Futbolun aslında ne kadar çok yüzü olduğunu hatırlatıyor bize.
Tolga Zengin, Beşiktaş'ın unutulmaz kalesinin bekçisi olarak tanıdığımız isim. O çılgın maçlardaki kurtarışları hala hafızalarda. Şimdi ise teknik direktörlük yolunda emin adımlarla ilerliyor. Bu program ona kesinlikle yeni ufuklar açacak.
Cüneyt Çakır'a gelince... O isim ki, 2015 Champions League finali dahil sayısız önemli maçta düdük çaldı. Verdiği kararlarla bazen tartışıldı, bazen alkışlandı ama her zaman profesyonelliğiyle öne çıktı. Şimdi o da yöneticilik yolunda kendini geliştiriyor.
Bu Ne Anlama Geliyor?
Aslında bu gelişme, Türk futbolu için küçük ama anlamlı bir adım. Yerel futbolumuzun değerleri, uluslararası arenada kendilerine yer buluyor. UEFA gibi kurumlar tarafından fark ediliyor ve destekleniyor.
Belki de en önemlisi, bu tür eğitimlerden geçen isimlerin Türk futboluna katacağı değer. Daha profesyonel yaklaşımlar, daha etik yönetim anlayışları... Hepsi futbolumuzun geleceği için umut verici.
Kim bilir, belki de gelecekte Tolga Zengin teknik direktör olarak takımını Avrupa sahalarına taşırken, Cüneyt Çakır da futbol yöneticisi olarak kulüplere yön verecek. Hayal etmesi bile güzel değil mi?
Sonuç olarak, bu iki değerli futbol insanının başarısı sadece kendi kariyerleri için değil, Türk futbolunun geleceği için de önemli bir kilometre taşı. UEFA'nın kapılarını aralamaları, ardından gelecekler için de umut veriyor.
Yolunuz açık olsun beyler! Futbolumuz sizler gibi vizyon sahibi insanlara her zaman ihtiyaç duyuyor.
