Christ Inao Oulai'dan Cesur İtiraf: 'Risk Almadan Gol Krallığı Olmaz!'
Christ Inao Oulai: Risk Almadan Gol Krallığı Olmaz

Topa her dokunuşunda sahneyi ısıtan, adeta futbolun büyüsünü yeniden hatırlatan bir isim var karşımızda. Christ Inao Oulai. Kendisiyle yaptığımız sohbet öylesine samimi geçti ki, sanki eski bir dostla futboldan hayata dair derin bir muhabbete dalmışız hissine kapıldık.

"Ben risk almayı seven bir oyuncuyum" diyor, gözlerinde o meşhur hıncıyla. Ve ekliyor: "Ama bu, gelişigüzel atılan çılgınca paslar anlamına gelmiyor asla. Hesap kitap işi yani." Gerçekten de öyle. Onun 'risk' anlayışı, kumar oynamaktan ziyade satranç tahtasında yapılan ustalık hamlelerini andırıyor.

Sahadaki Düşünce Yapısı: Anlık Kararların Anatomisi

Oyunun içinde, o bir an bile durmuyor. Zihni, adeta en hızlı süper bilgisayarları kıskandıracak bir hızda çalışıyor. Rakip defansın en ufak bir zaafiyetini, santimetrik bir pozisyon hatasını bile anında değerlendiriyor. İşte o an! Risk dediği şey tam da burada devreye giriyor. "Güvenli pas her zaman en kolayıdır" diye düşünmüyor Oulai. "Asıl mesele, o 'imkansız' görünen aralıktan topu sızdırabilmekte ya da kaleyi bulacak o müthiş vuruşu yapabilmekte yatıyor."

Bazen olmuyor tabii. Bazen o riskli paslar auta gidiyor veya şutlar direkten dönüyor. Ama o, bu 'başarısızlıkları' birer öğrenme fırsatı olarak görüyor. "Hata yapmaktan asla korkmam" diyor. "Korkarsan, zaten kaybetmişsindir. Önemli olan, bir sonraki sefer aynı hatayı tekrarlamamak."

Gol Krallığı ve Risk İlişkisi

Aslında işin özü şu: Sıradan bir futbolcu olmak isteseydi, güvenli bölgede oynar, en fazla orta sıralarda bir yerde takılırdı. Ama Oulai'nin hedefi büyük. Gol krallığı, taraftarın kalbinde taht kurmak... Bunlar için sıra dışı hamleler yapmak, fark yaratmak şart. "Hiçbir efsane oyuncu, rahatının bozulmasına izin vermeden bu seviyelere gelmemiştir" diye belirtiyor. Haklı da. Risk almadan kazanılan zaferlerin tadı bir başka olmuyor galiba.

Son bir not: Onu izlerken, sadece futbol yeteneğine değil, aynı zamanda oyun zekasına da hayran kalıyorsunuz. Cesareti ve tutkusu, sahada adeta bir manifesto gibi yankılanıyor. Gelecek sezon onu daha da zirvelerde göreceğiz gibi duruyor. Bekleyip göreceğiz.