Gurur damarlarımızda coşkuyla dolanıyor - İlkin Aydın, adeta bir destan yazdı! Dünya Voleybol Şampiyonası'nda, o müthiş rakibi karşısında dimdik durarak, gümüş madalyayı boynuna taktı. Kim derdi ki, bir milli sporcumuz bu denli büyük bir arenada, tüm dünyanın nefesini keserek izleyeceği bir performans sergileyecek?
Final maçındaki o son smaçlar, o savunmalar... İnsanın tüylerini diken diken eden cinsten. İlkin, sahada adeta bir sanatçı gibiydi - top onun ellerinde dans ediyor, rakip ise çaresizce seyrediyordu. Evet, sonuç gümüş madalya oldu ama o performans tam anlamıyla altın değerindeydi.
Duygularını Kelimelere Dökerken
Madalya seremonisinin ardından mikrofonlar İlkin'e uzatıldığında, gözlerindeki o parıltıyı görmeliydiniz. "Bu madalya sadece benim değil" diye başladı söze, sesi titreyerek. "Tüm milli takım arkadaşlarımın, antrenörlerimizin ve bize inanan milyonların eseri."
Aslında düşününce - bu tür başarılar gelip geçici olmuyor. Tarihe kazınıyor. İlkin Aydın da artık Türk voleybolunun altın harflerle yazılan isimlerinden biri oldu. Hem de nasıl!
Yolculuk Daha Yeni Başlıyor
Bundan sonrası için ne mi düşünüyor? "Çalışmaya devam" diyor İlkin, alçakgönüllülükle. "Bu sadece bir başlangıç. Daha gidecek çok yolumuz, kazanacak çok madalyamız var."
Onun bu azmi ve kararlılığı, genç sporculara da ilham olacak cinsten. Kim bilir, belki de şu an Türkiye'nin bir köşesinde, İlkin Aydın'ı izleyen yüzlerce genç kız, kendi başarı hikayesini yazmak için ilk adımlarını atıyordur.
Bu unutulmaz başarının ardından, tek söyleyebileceğimiz şey şu: İlkin Aydın, seninle gurur duyuyoruz! Ve inanıyoruz ki, bu gümüş madalya, gelecekteki altınların sadece bir habercisi...
