
Gol krallığı unvanını taşıyan bir efsanenin sesi titriyordu adeta. Tanju Çolak, mikrofonlar karşısına geçtiğinde beklenmedik bir açıklamayla gündemi sarsmayı başardı. "İçim acıyor" diye başladı söze, "özellikle de o minik bedenler için..."
Futbolun parlak ışıklarının ardında kalan gölgeleri anlatırken, kelimeleri yürek burkuyordu. Genç yeteneklerin üzerindeki baskı o kadar büyük ki, bazıları daha lise çağındayken profesyonel sözleşmeler imzalamak zorunda kalıyor. Ve işte tam da bu noktada, Çolak'ın sesindeki öfke hissediliyordu.
Para ve Şöhret Kıskacında Kaybolan Çocukluklar
"Bir çocuğun omuzlarına yüklenen yükler inanılmaz" diye devam etti efsane futbolcu. Ailelerin hayalleri, menajerlerin beklentileri, kulüplerin yatırım kaygıları... Tüm bunlar, henüz hayatın ne olduğunu anlamaya çalışan gençlerin sırtında taşıdığı kocaman bir yük haline geliyor.
Aslında durum hiç de iç açıcı değil. Bazı aileler, çocuklarını adeta bir yatırım aracı olarak görüyor. Menajerler ise -ne yazık ki- genç yetenekleri hızlı kazanç kapısı olarak değerlendiriyor. Tanju Çolak'ın da altını çizdiği gibi, bu sistem içinde çocukların çocukluk yaşamaya bile fırsatı kalmıyor.
Peki Çözüm Ne Olmalı?
Çolak'ın önerileri oldukça net: Öncelikle genç sporcuları koruyacak yasal düzenlemeler şart. Ailelerin bilinçlendirilmesi de en az yasal düzenlemeler kadar önemli. Futbolun, bir kazanç kapısı olmaktan öte bir spor olduğunu unutmamak gerekiyor.
Belki de en çarpıcı olanı, Çolak'ın şu sözleriydi: "Bizim zamanımızda da zorluklar vardı ama bugünkü kadar acımasız değildi." Değişen futbol dünyasının gençler üzerindeki etkisini gözler önüne seren bu cümle, aslında her şeyi özetliyor.
Futbol endüstrisinin bu karanlık yüzüne rağmen, umut var mı? Tanju Çolak, doğru adımlar atılırsa genç yeteneklerin daha sağlıklı bir ortamda büyüyebileceğine inanıyor. Ancak bunun için herkese -kulüplere, ailelere, menajerlere- büyük sorumluluk düşüyor.