
Gözlerini hedefe diktiği o an, sanki zaman durmuştu. Zeynep Demir - evet, o genç kadın - dünyanın en zorlu okçuluk parkurunda tarih yazmaya hazırlanıyordu. Finaldeki rakibi, daha önce üç kez dünya şampiyonu olmuş deneyimli bir isimdi ama Zeynep'in gözlerindeki o kararlılık, her şeyi anlatıyordu.
Son okunu fırlattığında, stadyumda çıt çıkmıyordu. Ve işte o an... Tam on! Altın madalya Türkiye'ye geliyordu!
Genç Yeteneğin Destansı Yolculuğu
Zeynep'in bu başarıya uzanan yolculuğu hiç de kolay olmamıştı. Antrenmanlarda geçirdiği sayısız saat, sabahın erken saatlerinde koşu bandındaki ter döküşleri, hepsinden öte pes etmeyen bir ruh - işte onu zirveye taşıyan şey buydu. Koçu Ahmet Yılmaz, "Zeynep'in azmini gördüğümde, bu kızın bir gün dünyayı sarsacağını biliyordum" diyor heyecanla.
Madalya töreninde gözyaşlarını tutamayan Zeynep, "Bu zafer sadece benim değil, tüm Türkiye'nin" dedi. İstiklal Marşı'nın okunması sırasındaki o gurur dolu anı ise kelimelerle anlatmak imkansız.
Rekorlar Tarih Oldu
Yarışma boyunca kırdığı rekorlar ise şöyle:
- Eleme turunda 698 puanla kariyer rekoru
- Çeyrek finaldeki mükemmel 30'luk seri
- Finaldeki son atışta kaydedilen tam isabet
Spor uzmanlarına göre bu performans, son on yılın en etkileyici okçuluk gösterisi. Peki, sıradaki hedef ne? Zeynep gözlerini Paris Olimpiyatları'na çevirmiş durumda. "Bu, sadece bir başlangıç" diyor iddialı bir şekilde.
Türk spor tarihine altın harflerle yazılan bu zafer, genç sporculara da ilham olacak gibi görünüyor. Zeynep Demir'in başarısı gösterdi ki; inanç ve azimle, imkansız diye bir şey yok!