Vay canına! Tenis dünyası yine ayağa kalktı ve bunun çok iyi bir sebebi var. Carlos Alcaraz -evet, o genç dahİ- tam anlamıyla bir kartal gibi süzülerek ATP sıralamasının tepesine yeniden kondu. Adeta bir fenomene dönüşen bu isim, New York'taki o unutulmaz ABD Açık zaferinin ardından dünya tenisinin tartışmasız lideri oldu.
Peki nasıl oldu bu? Aslında her şey Flushing Meadows'da yaşanan o muazzam finalle başladı. Novak Djokovic gibi bir efsaneyle karşı karşıya gelen Alcaraz, neredeyse dört buçuk saat süren epik bir mücadelenin sonunda galip gelmeyi başardı. Maçtan sonra yüzündeki ifadeyi bir görseydiniz -o saf mutluluk ve biraz da şaşkınlık karışımı- her şeyi anlardınız.
ATP'nin açıkladığı son verilere göre Alcaraz, 9 Eylül Pazartesi günü itibarıyla tam 9.360 puan toplayarak zirvenin sahibi oldu. Djokovic ise 8.790 puanla ikinci sıraya geriledi. Aradaki farkın aslında ne kadar ince olduğunu düşününce, tenisin ne kadar rekabetçi bir spor haline geldiğini bir kez daha anlıyoruz.
Zirveye tırmanmak bir şey, orada kalmak tamamen başka bir hikaye! Alcaraz bu seviyeye ulaşan tarihteki en genç isim olmayı başardı. Daha 20 yaşında ve önünde koskoca bir kariyer uzanıyor. Tenis otoriteleri onun hakkında 'yeni bir efsane doğuyor' yorumları yapıyor ki, bence de haksız sayılmazlar.
İspanyol basını ise haklı bir gurur yaşıyor. Ülkelerinden böyle bir yeteneğin çıkması onlar için büyük bir gurur kaynağı. Alcaraz'ın başarısı sadece kendisinin değil, aynı zamanda İspanyol tenisinin de zaferi olarak görülüyor.
Peki ya gelecek? Alcaraz'ın bu formunu sürdürüp sürdüremeyeceği en büyük merak konusu. Djokovic ve diğer rakiplerinin onu zirveden indirmek için çok çalışacağı kesin. Ama şu an için tenis dünyasının yeni kralı Carlos Alcaraz ve tahtını kimseye bırakmaya niyeti yok gibi görünüyor.
Son dönemdeki performansına bakınca, bu genç adamın sadece turnuvaları kazanmakla kalmayıp aynı zamanda tenise olan ilgiyi de artırdığını söyleyebiliriz. Seyirciler onun maçlarını izlemek için adeta can atıyor. Nedeni basit: Oyun tarzındaki yaratıcılık, şaşırtıcı vuruşlar ve o inanılmaz enerji...
Kısacası, tenis dünyası yeni bir süperstar kazandı ve bu starın parlaklığı uzun süre solmayacak gibi duruyor. Carlos Alcaraz'ı izlemeye devam edeceğiz -çünkü bu hikaye daha yeni başlıyor!
