Hava soğuktu ama Medical Park'taki atmosfer bir hayli sıcaktı. Trabzon'un o meşhum nemli havası, futbolcuların teriyle birleşiyor adeta. Abdullah Avcı, o her zamanki ciddiyetiyle sahada dolaşıyor, bazen durup uzun uzun düşünüyor, bazen de aniden bir talimat yağdırıyordu oyunculara.
Ve işte o çalışma... Fenerbahçe maçına özel hazırlanmış taktik dizilişi. Sanki bir satranç ustası, rakibinin hamlelerini önceden görüp karşı atak geliştiriyordu. Oyuncuların pozisyon alışları, pres yapma şekilleri, hücum organizasyonları - her şey özenle planlanmıştı.
Avcı'nın Detaycı Yaklaşımı
Abdullah Hoca gerçekten işinin ehli. Oyunculara yaptırdığı tekrarlar, defalarca üzerinden geçilen pozisyonlar... Bazen öyle anlar oluyor ki, küçük bir detay için tüm sistemi baştan kuruyor. "Hayır, öyle değil!" diye seslenişi yankılanıyor sahada. "Şu boş alanı kullanacaksın, topu oraya bırakacaksın."
En dikkat çeken şeyse orta saha üçgeniydi. Oyuncuların birbirlerine olan mesafeleri, adeta bir matematik denklemi gibi ayarlanmıştı. Pas trafiği öyle akıcıydı ki, top sanki kendi kendine hareket ediyor gibiydi.
Fenerbahçe'ye Özel Hazırlık
Peki ya Fenerbahçe? Onlar için ne hazırlanmıştı? Aslına bakarsanız, Trabzonspor'un defansif organizasyonu tamamen sarı-lacivertli takımın hücum gücünü kırmaya yönelikti. Kanat oyuncularının koşu yollarını kesmek, orta sahada baskı kurmak - bunların hepsi titizlikle çalışılıyordu.
Bir ara Mendy ile Omur arasında geçen diyaloğa tanık oldum. Fransız oyuncu, Türk meslektaşına el işaretleriyle bir şeyler anlatıyor, Omur da başıyla onaylıyordu. İşte bu iletişim, takım oyununun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyordu.
Çalışmanın sonlarına doğru serbest vuruş organizasyonlarına geçtiler. Köşe vuruşları, ofsayt tuzakları, hızlı hücum planları... Her şey dakikası dakikasına çalışıldı. Hava kararmaya başladığında bile ışıklar altında çalışmaya devam ettiler.
Son sözüm şu: Bu Trabzonspor, Fenerbahçe karşısında sürpriz yapmaya hazırlanıyor. Abdullah Avcı'nın dehası ve oyuncuların azmi birleşirse, İstanbul'dan puanla dönmeleri işten bile değil. Ama tabii futbol öyle garip bir oyun ki, bazen en iyi hazırlanan değil, en şanslı olan kazanıyor.
