Hava ağır, sahada gerilim yüksekti. Papara Park, bu akşam heyecan arayan taraftarına belki de beklediği patlamayı sunamadı ama sunulan, tipik bir lig sonu savaşıydı aslında. Her şey çok sıkı, her top çok değerli.
İlk yarı... Of, nereden başlasam? Taraftarın sesi kulakları tırmalarken, oyuncular da adeta birbirini yemekle meşguldü. Trabzonspor, bildiğiniz gibi, evinde puan kaybetmek istemeyen bir ekip. Antalyaspor ise – kimselere eyvallahı olmayan – deplasman zorluğunu umursamaz bir tavırla sahaya yansıttı. İlk 45 dakika, ortada dolaşan top ve bir türlü bulunamayan son vuruşlarla geçti. Kaleci Uğurcan, neredeyse üşüyordu o kadar hareketsizdi!
İkinci Yarıda Oyun Değişti mi? Pek Sayılmaz...
Devre arasından sonra herkes bir hamle bekledi. Bordo-mavililer biraz daha baskı kurmaya çalıştılar. Hatta bir ara, Edin Visca'nın ortasına Enis Destan'ın kafayı vuruşu... Top az farkla auta gitti. Antalyaspor ise kontrollü, hatta belki biraz fazla ihtiyatlı oynadı. Savunma hatları sıkı, orta sahada Adam Buksa'nın koşu mesafesi hayli yorucuydu.
Dakikalar ilerledikçe oyuna heyecan katacak bir gol beklenirken, son düzlükte her iki teknik adam da oyuncu değişikliklerine başvurdu. Trabzonspor'dan Pepa, Barış Alper Yılmaz ve Enis Bardhi'yi oyuna soktu. Antalyaspor tarafında ise Serdar Özkan'ın yerine Sander van de Streek girdi. Ama nafile... Değişiklikler de beklenen etkiyi yaratmadı.
Skor Tahtası Değişmedi: 0-0
Maçın bitiş düdüğü çaldığında, saha paylaşımı ve istatistikler neredeyse eşitti. Toplam şut sayıları, kaleyi bulanlar, pozisyonlar... Hepsi vasatın biraz üzerinde ama sonuçsuz kalan çabalar. Trabzonspor için kaçırılmış iki puan gibi dursa da, Antalyaspor'un aldığı bir puan da kümede kalma yolunda değerli sayılır.
Kim bilir, belki de iki takım için de bu sonuç – sinirleri yıpratan bir sezonun – oldukça “normal” bir yansımasıydı. Taraftar memnun değil elbette; kim ister ki böyle bir sonucu? Ama futbol böyle işte. Bazen bütün emekler, sıfırlara hapsolur.
Gol olmayınca, konuşulacak çok fazla şey de kalmıyor aslında. Sadece iki takımın da bir sonraki maça daha aç, daha hırslı çıkacağını umut ediyoruz.
