
Bazen öyle bir teknoloji çıkar ki, "Bu da olmaz artık!" dedirtir. İşte tam da böyle bir şeyle karşı karşıyayız. Su geçirmeyen, adeta bir kalkan gibi koruma sağlayan bu yeni materyal, spor dünyasında fırtınalar estiriyor. Peki nasıl mı? Gelin anlatalım.
İsabet Oranında Devrim
Eğer bir sporcuysanız, "ıslanma" korkunuz vardır mutlaka. Yağmurda oynanan maçlarda topun kontrolünü kaybetmek, tutuşunuzun zayıflaması... Hepsi tarih oluyor. Çünkü bu yeni teknoloji, %98'e varan isabet oranıyla adeta bir sihirbazlık yapıyor. "Nasıl yani?" diye sorduğunuzu duyar gibiyiz.
Testler gösteriyor ki, bu malzeme:
- Suyla temas etse bile kayganlaşmıyor
- Aşırı nemli ortamlarda bile tutuşu koruyor
- Darbe emilimi konusunda rakipsiz
Arkasındaki Bilim
Aslında her şey, nanoteknolojinin sınırlarını zorlayan bir grup çılgın bilim insanının laboratuvarında başladı. (Kimdir bu insanlar, merak ettik doğrusu.) Moleküler düzeyde yapılan değişiklikler, malzemenin yüzey gerilimini adeta bir "su itici"ye dönüştürüyor. Yani su, topun üzerinde durmak yerine, bir cıva damlası gibi kayıp gidiyor.
Peki ya performans? İşte burada işler gerçekten ilginçleşiyor. Çünkü:
- Topun aerodinamik yapısı bozulmuyor
- Dönüş hızı %15 artıyor
- Hava direnci minimuma iniyor
Sporcular Ne Diyor?
"İlk denediğimde inanamadım" diyor, ulusal takımda oynayan bir yıldız. "Yağmur altında antrenman yaparken sanki kuru bir gündeymişim gibi hissettim. Top adeta elimde yapışıyordu."
Tabii her yenilik gibi bunun da muhalifleri var. "Bu kadar mükemmel olamaz" diyenler, "sporun doğallığını bozacak" diye endişelenenler... Ama şu bir gerçek ki, teknoloji durdurulamaz bir hızla ilerliyor.
Sonuç olarak, bu buluş sadece profesyonel sporcular için değil, hafta sonu maçlarında ter döken amatörler için de bir nimet. Belki de gelecekte "ıslak maç" diye bir şey kalmayacak. Kim bilir?