O gün her şey normal başlamıştı. Hava belki biraz serindi ama yarış için mükemmel sayılırdı. Roman'la birlikte ısınmıştık, son tavsiyeleri vermiştik birbirimize. Ama işte, hayat bazen tüm planlarınızı bir anda altüst ediveriyor.
Yarışa aynı anda dalıp aynı tempoda ilerliyorduk ilk başta. Sonra bir baktım, Roman yok. Geride kalmıştı. İşte o an, içime bir kurt düştü. Çünkü Roman, suyun içinde bir balıktı adeta. Onun geride kalması... hiç beklenmedik bir şeydi.
Son Görüntü: Suyun Yüzeyinde Sessizce Süzülüyordu
Dönüp baktığımda onu gördüm. Yüzüstü yatıyordu suyun üzerinde, hareketsiz. İlk başta dinleniyor zannettim – belki bir kramp girmişti, kim bilir? Ama içimde bir his, bana başka bir şeyler olduğunu fısıldıyordu.
Hemen yardım çağırdık. İlk müdahale için cankurtaranlar hızla yanına ulaştı. Ancak Roman'dan hiçbir tepki gelmiyordu. O an anladık ki durum çok ciddiydi.
Hastaneye Yetişmek İçin Verilen Amansız Mücadele
Ambulansla hastaneye yetiştirmek için adeta zamanla yarıştık. Doktorlar ellerinden gelen her şeyi yaptılar, hiç şüpheniz olmasın. Ama ne yazık ki Roman'ı kurtaramadık. Kalbi durmuştu bir kere. Tüm müdahalelere rağmen geri getiremediler onu.
Bu olay, spor camiasında derin bir şok etkisi yarattı. Roman sadece iyi bir sporcu değil, aynı zamanda herkesin sevdiği, güvendiği bir arkadaştı. Onu böyle kaybetmek... hepimiz için inanılmaz acı verici oldu.
Şimdi herkese seslenmek istiyorum: Lütfen, su sporları yaparken sağlık kontrollerinizi asla ihmal etmeyin. Roman'ın başına gelenler, hepimiz için acı bir ders oldu. Onun hatırası, bundan sonra daha dikkatli olmamız gerektiğini bize her daim hatırlatacak.
