
Kimine göre nesiller boyu aktarılan bir hurafe, kimine göre ise dededen toruna geçen ciddi bir uyarı... Ceviz ağacının altında uyumanın bela getirdiği söylencesi, Anadolu'da belki de en çok konuşulan gizemlerden biri olagelmiştir. Peki, bu kadim inanışın ardında bilimsel bir gerçeklik yatıyor olabilir mi?
İşte cevabı: Evet, yatıyor! Aslına bakarsanız, bu durum ne uğursuzlukla ne de doğaüstü güçlerle alakalı. Tamamen bilimin açıklayabildiği, oldukça somut ve -bir o kadar da- şaşırtıcı sebepleri var.
Peki Neden Uyumamalıyız? İşte O Kritik Sebep
Ceviz ağacı, oldukça becerikli ve bir o kadar da 'bencil' bir ağaç aslında. Hayatta kalabilmek ve topraktaki tüm kaynakları kendi için kullanabilmek adına kökleriyle, yapraklarıyla ve hatta meyvesinin dış kabuğuyla 'juglon' adı verilen güçlü bir toksin salgılar. Bu kimyasal, onun etrafında yetişmeye çalışan diğer bitkileri adeta bastırır, büyümelerini engeller ve rekabeti ortadan kaldırır. Doğanın acımasız ama bir o kadar da zekice bir hayatta kalma stratejisi yani.
Juglon maddesi, hava ile temas ettiğinde oksitlenir ve koyu kahverengi bir renge bürünür. İşte cevizin kabuğuna ellerimizi yaktıran, inanılmaz derecede zor çıkan o lekeyi yapan da tam olarak bu maddedir.
Peki Bu Madde İnsanları Nasıl Etkiliyor?
Uzun süreler boyunca -özellikle de uyku gibi hareketsiz halde- ceviz ağacının altında bulunmak, solunum yoluyla veya direkt temasla bu maddeye maruz kalmak anlamına gelebilir. Hassas bünyelerde bu durum, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı ve genel bir halsizlik hissi yaratabilir. Yani atalarımızın 'bela' olarak yorumladığı şey, aslında vücudun bu toksik maddeye verdiği fizyolojik bir tepkiden ibarettir.
Tabii bir de işin psikosomatik boyutu var. Nesiller boyu anlatıla anlatıla adeta kolektif bilinçaltımıza kazınan bu korku, bir nevi 'nocebo' etkisi yaratarak kişiyi gerçekten de hasta hissettirebilir. Korkunun gücü yani!
Son Söz: Hurafe mi, Bilim mi?
Görünen o ki atalarımız, gözlemleri ve tecrübeleriyle bu olgunun sonucunu fark etmişler ancak sebebini bilimsel olarak açıklayamamışlardı. Onların 'uğursuzluk' olarak yorumladığı şey, bugün bilimin 'allelopati' yani bitkiler arası kimyasal savaş olarak açıkladığı bir doğa olayı.
Yani cevap net: Ceviz ağacının gölgesinde şekerleme yapmak belki canınızı sıkmasa da, sağlığınızı bir nebze olsun olumsuz etkileyebilir. Aman dikkat! Bir dahaki sefere serinlemek için bir ceviz ağacının altına uzanmadan önce, bu gizli kimyasal savaşı bir daha düşünün derim.