Japon Bilim İnsanları Zihindeki Görüntüleri Yazıya Döktü
Zihin Okuma Tekniği: Görüntüler Yazıya Dönüştü

Zihindeki Görüntüler Artık Yazıya Dökülebiliyor

Japonya'da gerçekleştirilen çığır açıcı bir bilimsel çalışma, insan beyninin sırlarını çözme konusunda önemli bir adım attı. Nippon Telegraph ve Telephone şirketinin İletişim Bilimleri Laboratuvarı'nda görev yapan araştırmacı Horikawa Tomoyasu, beyin görüntüleme ve yapay zekayı birleştirerek, insanların zihinlerinde canlandırdıkları görüntüleri sözcüklere dökebilen yepyeni bir teknik geliştirmeyi başardı.

Deney Nasıl Gerçekleştirildi?

Çalışma kapsamında, ana dili Japonca olan ve 22 ile 37 yaşları arasında bulunan 6 gönüllüden oluşan bir grup yer aldı. Katılımcılara, nesnelerden doğa manzaralarına, insan hareketlerinden günlük aktivitelere kadar uzanan geniş bir yelpazede içerik barındıran toplam 2.180 video izletildi. Bu videoları izlerken deneklerin beyin aktiviteleri, fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) cihazı ile hassas bir şekilde kayıt altına alındı.

Ardından, videolara ilişkin yazılı metinler büyük dil modelleri aracılığıyla sayısal dizilere dönüştürüldü. Basit yapay zeka modelleri ise, bu sayısal verileri, katılımcıların videoları izlerken kaydedilen beyin aktiviteleriyle eşleştirilmek üzere eğitildi. Bu eşleştirme süreci, yapay zekanın belirli bir beyin aktivitesi desenini belirli bir metin betimlemesiyle ilişkilendirmesini sağladı.

"Zihin Betimleme" Tekniği ve Gelecek Vaat Eden Uygulamalar

Araştırmacı Horikawa, geliştirdiği bu yenilikçi tekniğe "zihin betimleme" adını verdi. Yöntem, katılımcıların sadece videoları izlerken değil, aynı zamanda izlediklerini daha sonra hatırlayıp zihinlerinde canlandırırken bile, bu görsel imgeleri doğru cümlelere dönüştürebildi.

Horikawa, tekniğin en dikkat çeken yönünün, beynin görsel bilgiyi nasıl işlediğini çözümleyerek; nesneleri, mekanları, eylemleri, olayları ve aralarındaki ilişkileri betimleyen son derece ayrıntılı metinler üretebilmesi olduğunu vurguladı. Daha da önemlisi, bu yöntem beyindeki dil merkezlerinden bağımsız olarak çalışıyor. Bu özellik, nörodejeneratif hastalıklar (örneğin ileri evre ALS) nedeniyle konuşma yetisini tamamen kaybetmiş kişilerle yeniden iletişim kurulabilmesi için büyük bir umut ışığı yakıyor.

Bu çığır açan bilimsel araştırma, saygın bilim dergisi "Science Advances" tarafından yayımlandı ve tüm dünyada büyük yankı uyandırdı.