Gökyüzündeki küçük ama etkili tehditlere karşı artık yerli bir kalkanımız var! Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ), adeta bir teknoloji fırtınası estirerek drone saldırılarına karşı tamamen milli imkanlarla geliştirdiği yeni sistemi tanıttı.
Kim derdi ki o masum görünümlü dronelar güvenliğimiz için böyle büyük bir tehdit oluşturacak? Ama işte gerçek bu. Neyse ki MKÜ mühendisleri, 'bize de mi lolo' demeyip kolları sıvamış.
Drone Kabusuna Son!
Sistem o kadar akıllı ki -neredeyse bizden akıllı diyebilirim- droneları tespit edip etkisiz hale getirme konusunda şaşırtıcı bir başarı oranına sahip. Üstelik bunu yaparken çevredeki diğer elektronik cihazlara zarar vermiyor. 'Elektronik savaş' denilen şey tam da bu olsa gerek!
- Yüzde 100 yerli: Sistemin tüm bileşenleri yerli kaynaklarla üretildi
- Akıllı tespit: 5 km menzile kadar droneları tanıyabiliyor
- Hızlı müdahale: Saniyeler içinde tehdidi etkisiz hale getiriyor
Üniversitenin rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya, 'Bu projeyle gurur duyuyoruz' derken gözlerindeki o ışıltı gerçekten görülmeye değerdi. Haklılar da - sonuçta bu tür teknolojiler genellikle yurtdışından ithal ediliyordu.
Peki Nasıl Çalışıyor Bu Sistem?
Şöyle ki: Önce radar ve elektro-optik sistemlerle drone tespit ediliyor. Sonra -işin en heyecanlı kısmı- frekans bozucu teknoloji devreye giriyor. Drone pilotuyla iletişimi kesilen cihaz, ya olduğu yere düşüyor ya da geri dönüyor. Tabii bu arada 'acaba drone'un içinde ne var' diye merak etmemek elde değil!
Askeri alanlar, havaalanları, kritik tesisler... Artık bu sistem sayesinde drone tehdidine karşı çok daha güvendeyiz. Üstelik sistemin maliyeti ithal rakiplerine göre neredeyse yarı yarıya daha uygun. 'Yerli ve milli' sözünün hakkını veriyor yani.
MKÜ'nün bu başarısı, aynı zamanda savunma sanayinde üniversite-sanayi işbirliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Belki de bu tür projeler, 'üniversiteler sadece teorik mi çalışıyor' eleştirilerine en güzel yanıt oldu.
